2
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
766
Okunma
yaşadıklarının içinde kendi parmak uçlarımı aradım
bir kelime katabilmiş olmanın umuduyla taradım
geçmişinin saçlarını
şair olup şiirler yazarken içimdeki çocuk
saklambaçta unuttuğun sobelenmemiş yalnızlığını seyrettim
ürpertiler bıraktı hayat, zamanın ruhuna
hep çocuk kaldın sen, hiç büyümedin
saklandığın yerde ben buldum seni
yalnızlığını sobeledim, kalabalıklaştırdım içini
’nereden buldu yolun yolumu, sokağın sokağımı nasıl sevdi
ne zaman aynı yola aynı adımı attı ayaklarımız
nasıl düştü gözlerin gözlerime’ diye düşündükçe
kadere anımsattım adını, kader bana adını anımsattı
yüreğinin içinden içime katılanlara baktıkça
bir fotoğraf karesi gibi büyüdü mutlu masallarım
ama seninle hiç büyümedim ben
hep çocuk kaldım
anlattıklarında kendi başrollüğümü sevdim
inandım sesinin gerçekliğine
kelimelerine parmak uçlarımı katmıştın
içinde hiç bitmeyen heyecanın
saklandığı yerde bulunmaktan korkan çocukluğuna
bana sarılmayı öğretmiştin
öyle çok sevdin
öyle çok sevdim
enkazlarından kurtulmuş bir evin içindekilerdi ellerin
ve ellerini hiçbir zaman bırakmak istemedi avuç içlerim
gözlerindi hep zamandan an koparıp çocukluğumu sevindiren
ve zamansızdı artık tüm sobelenmelerin
yakalanmaktan korkmadıkça bana koşacaktı adımların
bir çocuktun sen, hep öyle kalacaktın
anlattıklarına aşık bir çocuk olup ben
ömrünün masalına saklanacaktım