Yıkılıyoruz
Sessizce ve nedensiz
Bazen ak sakallı bir dedenin
Ve güzel bir pazar sabahının
Üzüm taneleri
Çiğlik kuşlarının rengini
Ellerimizi ilk öpüş ve dokunuşu
Susuz bir yaz serinliğinde
Yarın yazmasından kokan gülü
Hepsini
Yıkıyoruz
Sessizce ve nedensiz

Kim duyacak at arabasından
Ilgın bir edanın sesini
Yarim sevdiğim
Radyodaki alın terinin
Bahçeme sinmiş menekşeyi
Sümbül yüzlü ceylanları kim duyacak ?
Toprak kokar uykularım
Bir nefes alırken
Titrer perdeler
Ramazan ayında kaşık seslerini
Özlediğim kadar sebil sebil
Içebildiğim kadar derin
Mihenk tasındaki ezan çınısı
Duasız bir çığlık kadar
Yok olduğumu hareleyen rüzgâr
Neredesin ?
Ey beni sefalete iten dehlizler
Mermer yastığım
Ruhumun dikçesi
Yokluğa gebe kalmış analar
Yitip giden bilinmezler gecesi

Bana yüz süren nice bayram çocukları
Yağmurcuğa çıkıyoruz ablalar
Bu sefer aş toplamak
Bulut gözlemek yok !!!
Bir maziyi gömmek için geldik
Çocuklar öksüz kalan yadigarı
Topaç kokan elleriyle
Doğmadan ana rahminden
Ölgün bir ızdırap ile gömüyorlar
Eriyoruz
Sessizce

Atlar kaybetmek için
Tarihin yelkovanına
Hasret ısmarlasın
Gönüldaşlar çıkrık toplasın
Değirmen üstüne çıksın
Buğday taneleri
Yaksın güneşi
Gönül defterindeki
Efeler holden içeri girsin
Tükürsün bileklerimize
Yuh etsin bizlere

Daha kurumadan göz pınarları
Nasıl yıktık hatıraları?