1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
772
Okunma

Ceplerimde kar tanesi
Erir bir masaldan ay yüzüne
Kara bademlerin altında
Yağız bir at... Küheylan mı küheylan
Ezan sesinden gelen kokuyu
Yokuş aşağı inerken heyecanlanır gibi
Biraz tebessüm ile kedi sevmelerimi
Maziden en güzel kare seçmişim
Çıkrıklı bir tepenin rüzgar-hisar vadilerinde
Çiğdemlenirdi ovadaki koyunlar
Bembeyaz kar gibi inerdi
Çıkarken rıhtımdan sarkan gemiler gibi
Ekmek kokardı akşamları
Anneler ellerinde taslar
Su yolundan gelirdi
Bir siyah beyaz ekran ardılında
Şahika şahika sen çıkardın
Aşk sendin aslında
Elinde bir mavi tülbent
Öperdin geceleri yorganımla
Yıldızla ve kedimle uyuduğum vakitler
Kurşunlar görürdüm eriyen ama
Fal gibi vurur insanlara acizliği
Çaresiz bir tutaklık
Dimağda kuraklık
Anadolum uğur uğur sallanır
Salkım söğütlerde şimdi
Ekmek arası emek gibi
Ter damlardı ama yüreğimden
Şöyle alırdım bir ceviz ağacı gölgesinde
Yitik düşleri anlatan nice kitapları
Sonra düşlerde görürdüm
Çilenin masumiyetini
Bulutlar üzerinde çiğ damlasının
Dilime düşmesini beklerdim
Sabah köpürürdü küheylan
Ağzında güneş kıvılcımları
Sabana koşar adım
Sanki çatlarcasına
Tohumlara yuva yapar gibi
Toprağı titrete titrete
Radyo şarkıları gibi
Bastıkça nal seslerini
Köydeki çıkrık tulumba duyardı
Bazen sevda kuşun kanadına konar
Ruhu bir cigara dolumu doldurur
Sonra ağlatır nice gözleri
Şimdi mektep yolundan gelen
Bir gazete küpüründe
Ölük ölük bakan
Evlatlarını gömen nice baba
Nasıl sızlatır yüreğimi
Halbuki okusa köye aş olacaktı...
5.0
100% (6)