2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
900
Okunma
hâlâ duruyor
çatlak,kuru dudaklarımda
alnının sıcaklığı
uzaklaşmış olamazsın
-sayrıyım günlerdir -
kuduran atlar gibi
terli terli dönüp duruyorum yatakta
ayaklarım buz
siluetin asılı tavandaki boşlukta
pencereye tüneyen kuş sesleri
küfür gibi yankılanıyor odamda
-ne çok severdim serçeleri oysa-
bir acı ne denli saplanıp kalabilir
ne denli saplanıp kalabilir bir acı
-diye diye -
körüklüyorum meğerse
saplanıp kalan acıyı
bakıyorum
paslı bir çivi duvarda
babamın bir zamanlar ceketini astığı
yerini yadırgamayan
bir çivi gibi
duruyor şuramda
açık bıraktığın yara
kırık kırık hıçkırıklar
yankılanmasın diye odamda
daha bir sıkı
sımsıkı tutuyorum yorganı
sıkılmaktan sızlayan
dişlerimin arasında
bileklerimde
başarısız intihar denemelerinden izler
bir-iki-üç...
duman duman artıyor yalnızlık
geçmiş taptaze duruyor belleğimde
çıkıp çekip gitmeli diyorum
çıkıp çekip gitmeli
girmeli ormanların koynuna
doruklarına dağların...
herkesten
her şeyden
kentlerden
geçmeli bütün mevsimlerden
uzaklara çok uzaklara
sığınmalı kitaplara
alfabeden çıkarıyorum harflerini adının
bakıyorum
yitiriyor anlamını bütün cümleler
dönüp dönüp kendime
kurduğum bir cümle
tekerrür ediyor dudaklarımda
“sensin dünyanın kalbinde yama
nereye gidersen git yine düşeceksin yokluğuna”
...
Necat Uslu
5.0
100% (8)