4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1382
Okunma

Çaresizliğimin kıyısında siliniyor yüzüm
gemiler soluyor
en sığ yerinde bir koyun.
rüzgar; solgun solgun
boşaltıyor yelkenlerin içini,
isteksiz üflüyor yüzüme
kara bir lodos.
yanıyor suratım pusulaların gösterdiği tarafta
kaptan dümeni çaresizliğime kırıyor
güverteden bir erkenci kıyamet kopuyor.
tükürüyor yüzüme
dalgalardan sıçrayan küpüklü salgısıyla.
cehennem eritiyor
demir gibi soğuk gölgeleri
güneş ısıtıyor bir taraftan
cennetçi kuşların ıslak kanatlarını
sus oluyorum
dilime lâl damgası vuruluyor
pus oluyorum
saklanan yüzümü tanınmaz bir maske sahipleniyor
bir taraftan
dalga sırtında sanki denizi öpüyorum
gökyüzünü yutuyorum
kuruyan ağzımdan bulanan miğdeme.
kus oluyor
yalancı dünyaya içimi çıkarıyorum
o inadına dönüyor
fırıldak gibi
ben ipini sıkıca dolayıp boynuna
fırlatıyorum hırçınca
serseri bir kement gibi
durmayacak gibi
deliyor
deliriyor dalgaları
us oluyorum
değince yelkenleri suya geminin
ufukta batan güneşin
ılık kızıllığında kurulanıyorum
bir buzdağına benziyorum
büyüyen gerçeğini dibinde gizleyen
balıkların allı pullu tenlerinde
varlığıma ışık saçıyorum.
ayışığı sızıyor
yakamozların sessizliğinden
ölüm kadar soğuk susuyorum.
Önder KURT
4 haziran 2008