6
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
885
Okunma
Ey benim
Papatya kokulu duvarın
Avuçlarıma düş köpüren kırağı sesi/
Sesin avuçlarımda sözcük demetleriyle terleyen
Dilsiz bir gece..
Gövdeme kıvrımlar çizen
Burgaç yarası gözlerin
Karanlığın yanağındaki çukurda
Islak sancı
Islığını süren sokaklar göğsümde
Aşınırken topuğu zamanın
Sarıl bana..
Sessizlik
Hüzün topluyor inceden
Alışık değilim ruhun kar toplamasına
Sır donuyor dişlerimin arasında
Sen benimle birlikte
Durmadan...
Yalnızlığın üşüyen yatağında
Korkar oluyorum yaşamdan
Sevgi ipliğiyle ördüğüm
Soluğumda dilin
Gel..
Bir masa iki sandalye
Yüzüne alıp sabahları
Gökyüzünden bahsedelim
Ama n’olur rüzgarın estiği tohumdan
Biliyorum
ikimiz arasında kanayan ırmak
Koynumda taşıdığım menzil
Sessizce uykularına akan
Gel..
Aşınırken topuğu zamanın
Sarıl bana..
5.0
100% (17)