7
Yorum
26
Beğeni
4,9
Puan
1723
Okunma

16.02.1999 yılında kaybettiğim amcama...
İçim ürpererek kalktım
Sıcacık yatağımdan
Korkarak
Sabahın köründe çalan bu kapı zili
Hiç hayra alamet değil di sanki
Amcam ölmüş
O cana yakındı yakışıklıydı
Delikanlıydı
Karayağız
boylu poslu bir adamdı
Simsiyah gür saçları vardı
Her sabah
musluğun altında yıkadığı
saçları
Hacı Şakir kokardı
Bir limon boca ederdi sonra
Sert rüzgarlarda bozulmasın fiyakası
Dağılmasın diye
Hep siyah çizgili takım elbise giyerdi
Ve hiç çift çizgi olmazdı pantolonu
Kızgın kül dolu ütü ile itina ile ütülerdi
Yatağın altına koyup sabah cillop gibi giyinir
Yeşilçamdan fırlamış artist gibi dolandırdı ortalıkta
İlk bayram harçlığımızı o verirdi
Şakacıydı
Güleryüzlüydü
Bir oğlu iki kızı vardı
Bir tanesi de yolda
bugün yarın doğdu doğacaktı
Amcalarımın içinde en baba yarısı olandı
Sekiz kardeşin altı numarasıydı
Bir hafta önce görüşmüştük köyde
Hayırlı bir işimiz vardı
Pazar günü yine toplanacaktık
Şekeri çukulatayı ben hallederim dedi
Biz öldük mü hallederiz dedi
Bayrama da on gün falan kalmıştı
Bayram öncesi sözü keselim
düğün Allah kerim dedi
Güldü
İnciler döküldü
Bıyık altı gülüşlerinden
/soğuk bir şubat gününde ağıtlar eşliğinde uğurladık/
Bayram geldi geçti
Yokluğun koca bir taş gibi oturdu
Kalabalığın ortasına
Yine de yenildi içildi
gülündü bile
O düğün de oldu
Hatta ahh Mustafa Allah rahmet eylesin
O olaydı ne güzel oynardı bile dendi
...
Yani hayat devam etti
Ediyor işte
Allah nefes verdiği müddetçe
/Mekanın nur cennet olsun /
5.0
95% (19)
3.0
5% (1)