14
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1414
Okunma
Melike’ye
Işığın hemen önünde ve biraz arkasında gecenin
-bir uykunun tam ortasında-
İki göz acı. Uyandım. Yoktun.
(Yarım bardak su birazcık ellerim birazcık gözyaşım
çocukluğum benim)
Bir deniz öldü bir martının yavrusu çok korktum.
Öyle bir Eylül diyordum avucunda tut beni bir daha bırakma ne olursun
Bir şey anlatıp gideceğim bir yaprağa dokunup üzerindeki yağmura
Kuşlar gelsin istiyordum bembeyaz gelsinler gitmesinler ben ne yaptım?
Dünyaya dökülürken içim. Kıyından. Şuracığından... Bitti sözüm.
(Bırakma beni)
-Bak burası doğduğun yer- aşkı önüne koydum gösterdim. Burası doğduğun yer
Sabaha kadar düşündüm martı sesleri acılar boy boy denizler geçtim
Çocukların gülüşüne bayram sabahlarına cami avlularına Allah’a sığınarak
Yalvardım. Ellerimi açarken göğe, damla damla döküldüm. Avucundan...
(Bırakma beni)
Bal rengi bir kadındı O. Küçücük. İzmir...
Az kaldı diyordum, sustu içim. Susacak !
Hep yarım bir şiirle geldiğim
Düşün ve gerçeğin ortası
-ölmedi ama yaşamadı-
gök mavisi
umudum
(Unutma beni)