1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1837
Okunma

Askerliğin üç numarası saçlarımda
Sebepsizce gözlerine çarpıyorum anaların
Bir bakış ki üstüme tutuşturulmuş
Alıp götürüyor beni ananın kucağına
Dağınık bir dua ile vuruyor alnıma dudaklarını
Oysa asker değilim
Ben seni gözlüyordum
Seni gözlüyordum kırk ikinci perondan
Evvela kalp atışını yavaşlatan bu yanlızlığını
Bir bavulla anlaşıp bu şehri terk etme telaşındasın pera
Sağır kıyametler koparıyor ordan oraya yürüyüşün
Bakışlarından bir öfke kurtulmuş
Kavuruyor
Elindeki adını okuyamadığım eski romanı
Mor bir eşarp saçlarını hapis tutmuş
Omuzların saçlarından gayrı müebbettedir.
Yüzleri karanlık bir yumruktur
Yanından bin defa döver gibi geçen insanların
Selamsızlık
Ne vahşi bir kısmettir.
Öldürmeyen Tanrı öldürmezmiş yanlızlığı
Bir bozkır yolcuğuna hazırlandığında
Sabah gibi gözlerine bulaştığında anlarsın
Beş otuz otobüsüne binerken ki ben
Dudaklarıma bir küfür yeli intisap edilmişti
Bu küfür Yakutsk’adan daha soğuktu
Ve bir çocuktan daha namuslu
Oysa bir daha seni hangi peronda görecektim ?
Ben şimdi senden bilmem kaç bin ömür uzaktayım
Sana gelmek için kaç kez ölmeliyim ?
Bilmiyorum
5.0
100% (5)