3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1634
Okunma

Kafamın içinde seni özleyen bir rüzgar
Hıncından yorulmuş
Biraz sisli
Ne zaman özlemeye kalksam seni
Uyandırır en bölünmüş uykulardan
Ansızın
Bu geceki özlem
Bir örtüde inzivaya çekilen saçlarındır
Tüm kokusunu dünyadan çekmiştir
Oysa rüzgarım
Saçlarına değmeyi dinlenmek bilmiştir.
Yorgunluğu saçlarına değmeyişindendir.
Tanrı en güzel sonbaharı
Ellerine çizmiştir.
Ve bin çiçek kokusu
Topluca ellerine gömülmeyi and saymıştır.
Anlıyor insan bu gerçeği
Bir çiçeğin ellerine varmayışından.
Usulca kendi kendine bir yazgı yazıp
Sana varma macerasının yarım kaldığı iklimlerde.
Gülerken kıymeti daha da artıyor dudağının
Kenarından güneş doğar gibi
Vaktince kıvrımına
Birkaç kuş göçmüştür.
Biliyorum
Kuşların Kudüs’ün çocuklarından geldiğini
Kanatlarında onulmaz yaraların olduğunu
ve
Her gece bir kaya gibi yüreğine çöktüğünde ağrı
Bir çocuk baş okşamasıyla acılarını dindirdiğini.
Yüklü yükleri omuzlarımda
Taşıdığım şu umudun
Umut ki yadigarıdır
Macerası yarım kalmış şu çiçeğin
Yazgısını tamamlamayı
Artık
And bilmişim.
5.0
100% (10)