Dibi aydınlık kuyunun içinden bir ses geçiyor
Denizin dalgaları ayaklarımı yalarken göğsüme kadar
Gece çok ağır üzerimde
Tutunup çemberine başımı eğdim
Yalnız bir ülkeye
Orada gördüm
Meleğin kanadından kelebek misali
Toz toz dökülen uykudan
Beyaz at ve beyaz bank’ın
Çarpışan iki özlem olduğunu





Sabaha yakın saatte
Aklıma açıklama yapan nesneler
Alnımın çatında gezinen
Bir sır ki derin düşler yürür
Sevgilinin diline
Ey benim yaşamım
Karanlığın aydınlık yüreğinde çıkış kapısı
Karışa karışa düne ve bugüne
Takılı kafama






Seni
Bir çığlığın içinden duydum
Tam beş gün önce
Herkese küskün ölerek
Düşleri kollayan uykular koşturuyor
Suyunu içtiğin hayat çeşmesine
Ki,
Avuçlarında uyanan toprağı gör
Geçiyorum gözlerinden
Zonkluyor belleğimde kör düğüm
Tahta köprülerde
Ikimiz kalıyoruz
Bir de çıplak çocuklar
Yalnızlığa






Gölgenin zirvesinde herşeyinim
Ilahi gülüşlerin hazinesinden
Düşüyoruz geceye
Hadi çık kapının önüne
O kapıda özledim seni

Hayrola