8
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1211
Okunma
türkülerin eliyle yağmurların su yatağına
dalga dalga akarken
yüzüm/yüreğinin kıyımlarında
gül gibi yatar
dört duvarımı kuşatmış
ağıtlar/öfkeler konuşmazken
sancı mı duyar mısın?
sabır makamında dağ başları
düş sesim.
uykusuz kaldığın gecelere kitap olayım
dudaklarımda tatlı bir hüzün
demir kapıları kırarken
gönlümün kıyılarna billur gibi çağlayan
zaman ol
zaman ki
ellerimizi gökyüzüne çivilemiş
aydınlık iri bir
yıldız.
ahhh sevgilim
bu hal nasıl anlatılır
kanayan yaralarıma tuz nasıl basılır
bağdaş kurup gözlerimde oturanım
bahçelerimize gazel dökme
çocuklar okul yollarına
orkide beyazlığında dökülürken
başlarında nasıl ölünür
yaşamayı bilmez miyim
vuslat kollarında
toprağıma düşende
sesinin her nağmesi karanlığı kırarken
kırk yaş nedir ki alnıma çizilen
bir inanç fırtınasında
enlemin/boylamın
direnç çiçeği gövdeme
sussun
kan maviliğinde İstanbul
ölüm rengine inat
gülümsüyorum
duaların dilinde damla damla
okyanus
koynuna düşende
devleşen kentte
soluğunu solumak
bitmedi daha imgelerin doruğunda
her şey bitti diyen kavgalar
elveda size
bu yol uğruna
gökyüzünü omuzladım
özgürlüğün kuş kanatlarına
seni bekliyorum
sevgilim.
5.0
100% (10)