5
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
2029
Okunma

cümlemin damağı düşmüş
hiçbir sözcük tutunamıyor dilime...
seni gayri ihtiyari halinle bir mevsimin koşuşturmasından biliyorum
yeşiline düşmüş yorgunluğun hasbihal eylemlerinden mesela
yeşile annemin gözlerinden baktığımdan beri
Kırsal bir kabilenin kıtlığa düştüğü gibi düşüyorum yokluğuna
rüzgarı kandırıp ateşi telaşa vermek
iblisi fikrinle oyalamak mesela
kuşluğunda vaktin kuşkulanıp sebepsiz
devrildiğinde ihsan makamından
han soylu endişem
pembe çiçeklerin özümsendiği renk
alacada bir firar nakşediliyor ucuna gecenin
bilir misin
kendi karşılığını uyandırıp içinde
kendi yarımlığına aşk der lisan
zerreden doğrulup yağmur avuçluyorum kıyılarıma
misalden biraz daha yakın hani
sessizliğinin inkârını anlatıyor martılar
çığlığın perde arkası ipeksi
ve sonu ihmal edilmiş bir suretin görgü tanığı
okyanusları anlatırken sen kendi dilinde
ben eski bir efkârın miladındayım
beni sonbaharın gecikmiş rüzgârına say
ve toparla ruhumu
şimo
sinan şeker
5.0
100% (12)