1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
59
Okunma
Bir ihtimalin sırtındaki yüktü gözlerin
Y o l c u
ben daha ilk satırda yağmur rendeleyip vagonlarıma yükledim
oysa Süleyman’a göre yükün cismi değil ismi ağır gelirmiş
sırtın hıncı da hancı sına bükülürmüş
kendime sözümdü
merhaba yolcu
gar sancısı çekmiş soğuk ve yabancı
bir insan ırkı önünde yüzümü doğurdum
makamlar düdüğünde bekçilerin dur diyorlardı
durmak ısırıyordu topuklarımı
ve peronlar adım, adım çoğalırken
fikrimde kalabalık bir yolcu endişesi
inşa ediyordu kendini
dizlerimin bağlarını kirpiklerimle oynatıp
eğlendiriyordum korkularımı
saçları dağınık bir ülkenin kalbinden geçiyordum
ve geçen bir şeyler daha vardı
varlık ve benlik sorgusundan diri kurtulanlar
sonra şehirleri kovalayan ağaçların yapraklarını çalmaya başladım
hat sınırları belirginleştikçe
tırnaklarımın altı terleyip tahmini bir sonu anımsatıyordu
duruyordum orada
durduklarımı sayıp, sayıp
parmaklarıma asıyordum
parmaklarım, parmaklarım
evet
onlarla yüz yüzeydim
hatırlıyorum durduğumu
ve ben daha önce
hiç bu kadar kalabalık durduğumu hatırlamıyordum
parmaklarım
evet parmaklarım onlarla yüz yüzeydim
merhaba
Ş i m o / Külsürmesi
5.0
100% (2)