Yukarıda durup
sen mi rendeliyorsun yağmurları vagonlarıma
Yoksa zaafını bilmediğim bir tanrının kızgınlığı mısın?
Hani sen bir çare zandın mirim
o
zaman ben neden hâlâ çaresizim
Sen değince
Bedeni ve medeni bir suç işler zihniyetim
oysa kirlenmiş hiç bir harf adına doğrulmuyor şimdilerde
kirpiklerinin aralığından bakıyorum
seyrelmiş bir düş, düş bazı
hilebaz ve durdurulmaz
bilindik kısa bir yemin sana
kımıldama inimden ne olur
içimin içlenen şahına tövbe sundum
kusurum kuşkumdandı küsme
o yakın bir
zaman kuşkulandırırken beni
serseri bir şairin şarabını döktüm üstüme
içerlenip yitirdiğine
toparlanmadan ve kızmadan
küfür etti üstümden o ayık
zamana
erinmeden bu sığıntıya kapadım nicedir gözlerimi
ucunu açık bırakıyorum niyetlerimin meyilim sanadır bilesin
Mirim
yandı ya
yangındı üstelik
ve şimdi korkuyorum adımlarımı atmaya
her şeyden geçtim de
külü dökülür diye korkuyor yüreğim
Ve ben ne
zaman dönüp baksam
Külü de güzelleşiyor gözlerinin
Ş i m o / Külsürmesi