1
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2075
Okunma

Kuş uçtuğuyla kalır
sen göğü hatırla.
Sürekli gülüyorsun
Dudağımda çıplak bir yara taşıyorum
şehirler arası yatak odalarında
gururla.
Sarışınlaşıyorken iklim
şehla gözlü çocuklar fısıldaşıyor kapı önlerinde
gitmeler büyüyorda
gelmeler hep aynı.
Kirpik dipleri ağrıyor şiirimin
bu gece
seni çok özlemiş olabilirim.
Saçın düşüyor yeryüzüne
gökten üç tel
özenle kırılmış uçlarından.
Yatakta
huşu içinde
terliyor yastıklar.
Çıkar at yorganı
böyle iyi çırçıplak diyesi geliyor ya hani insanın
boşver.
Kuş uçtuğuyla kalır
sen güzü unutma.
Kanaviçe işliyor kadınlar
tahta atlarımı sürüyorum üzerlerine hışımla
bu toprak benim .
Kiş
iliksiz dokunuşlar bunlar
kemiksiz yerinden
üç
kilo.
Et çok pahalı kurban dan kurbana
yakına bakire keseceğiz bizim burada.
Sokul bana
sol boşluğumda bir ağrı
ara sıra uğra.
Olması gereken hiçbir şey yerinde değil.
Gelinlik
iç çamaşırları yeni yıkanılmış
gözyaşıyla serilmiş balkon korkuluğuna
Beyaz çarşaftan bayrak çekilmiş göndere
lekeli.
Bir damla kan nasıl da yetiyor
kirletmeye yada aklamaya zamanı.
Zahmetsiz yerinden
yırtılan ipek ses fetişi.
kuş uçtuğuyla kalır
sen gülüşünü yarım bırakma.
Ellerim ne zaman üşüse
titriyorum
düşeyazıyor parmaklarımdan sürahi
göl oldu yine ortalık
Dilimde
kalan nem buharlaşıyor
bulutlanıyor tavan
işte bu su döngüsü
Aklımın
Tavan arasına sakladım seni
rüyalanıyorum gün boyu...
5.0
100% (12)