Gecenin içinde
çırılçıplak uzanmış birinin içinde
ben göğün gök benim içimde
içimizde
en
derinde
homurduyor bir şeytan
Mavi kelebekleri
kana
Kan çiçekleri
siyaha bürünüyor evin .

Gelip geçenlerin içleri
Bunlar ve dahi ötesi
Elementler
Yıldızlar
Dinler
Diller
Firavunlar
Ve
Köpekler
Hepsinin içinde
bağıra çağıra düğünler ediyor şeytan

Altı sadece bir rakam değildir bu dünyada
her yerin altısı farklı bütündür toprağın üzerinde .

Kiminin altısı varmadan daha yedisine
açlığın pençesinde kıvrana kıvrana göçer başka
yerlere
Kiminin altısı güle oynaya koşar uçurtmaların peşinde
Kiminin altısı satılır
babası anası kardeşi tarafından satılır

Kimi altı
açlığın pençesinde
Kimi altı
sokağın içinde
Kimi altı
Uçurtma peşinde
Kimi altı
gelinliğin içinde.

Altıları doyuramayan
altıları koruyamayan
altıları sevemeyen
Dilleriniz
Dinleriniz
Ve içleriniz
Homurtular içinde şeytan
doğruları söyleye söyleye kovulan şeytan
Adı iblis koyulan dan
daha kötü
daha iğrenç
daha tehlikeli olan ise insan .

Kişisel şeyler yoktur
Firavunlar doğar büyür zulmeder ve ölür
Köpekler doğar büyür
yalana yalana telef olur.

Musa ya kalmayan asa ise
Süleyman’a yetmeyen bu dünya
Sana da kıyarım
Şehirlerde
bazı sevişmeler ertesi çiçeklenip duranlara da

Cennetin kapısını bu sapkınlar mı açacak mış
güler geçerdim
buna
gülünecek şeyler ertesinde
yazdan kalma bir günde
Kimi şeyleri söylemek de söylememek de aynı kapıya çıkar

Sizler ve sizlerin sözleri yalan
Sizler ve sizlerin elleri kan
Sizler ve sizlerin kalpleri katran .

Ne kadar yok olunabilirse
o kadar yokum ben
iki şiir yazdık
Üç beş kadın sevdik
Biraz kırdık, biraz kırıldık , biraz seviştik
sonra biraz daha sevişip sustuk .

Kıyıda köşede
kokular yok
yatakta yorgan da saç telleri yok
Geçip gidiyoruz
olduğu kadar.

Ama küçücük
Bir altının oyun çağında gelin olmasını engellemiyor
ne aşk
ne dil
ne din
ne tarih
ne ırk .