Kovalamaca mı oynuyorduk şu zaman ile yoksa da saklambaç mı?
Saklanamadık bir türlü günler yakaladı
dakikalar,saniyeler,saliseler ense kökümüzde
yakalandığımız an hayat sırlarını böldüğü zaman açıkladı
sanki şu elimden kayıp düşürdüğüm aynada hayat
geriye kalan ufak yansımalardı


Kayıt etmek Mısır’dan bir gelenekse
kayıt ediliyordu bende
zamanın bir kısmı elime bata çıka ayna parçaları ile
yazdım durdum iyi kötü silinmiş
bazı sayfalar içinde
bahçemizden kurumuş güller
yoktu artık ruhu bile



Kimin düşleri yoktu ki?saldığı koskoca bir gemi hayal denizi
Yaşanan sevinçler,coşku hasret muhasebe
çoğu hüzün envanteri
Aynası kırıldı bazılarının kırık dökük
kalplerde batmış cam izleri
Kimilerine gore hayat gülümsedi
hiç ciddiye alınacak bişi değildi



Perdemi araladığımda sisli bir yorgunluk
şehrimde sanki izi
Sancılanıyoruz beraber sızlayan
eski bir amaliyat izi
Ağlamak iyi geliyor bazen yaslandığım
annemin eski kanepesi
Hala o kokuyor gül desenleri
kaplatırmıyım hiç çok kıymetli




Şu beyaz,mavi,pembe,yeşil badanalı evler
çoğu yok içindekileride yok ettiler
ah o günün modası Şehnaz abla incecik beli
terzin elbette annem gururla nasılda gülümserdi
of kulağıma yine ulaştı o gülüşler


Annem prova yapıyor Meloş teyzem kabartılı gabardin
Etek bulüz biraz şişman bir hayli prova ister


Leyla böyle Leyla şöyle bıkmış olmalı
Son model arabalar Netafet hanım’ın döpyes yakası
Elmas broş yaprak zenginlik moda sofrası
zavallıcık Ferhat ağabey patladı patlayacak
parkası üzerinde sıkıştırmış koltuk altı gazete
Kaçıyor evden yine yeşil kahvesinde
Turistler uğramış yine dil biliyor tanışmış birisiyle
Kız Türkçe zor ben siz öğrenin benim dili
deyince

Derse gelecek birazdan odama Meloş teyze


pause café Meliha pause café!

neydi senin çilen bitmedi böyle?



annem sesleniyor kahve tepsisi elinde
yarı Fransız yarı Türkçe


aptal kız aslında Dünya’nın kabul edeceği dil
bir gün TÜRKÇE!


saloş 1970 ler