1
Yorum
9
Beğeni
0,0
Puan
2195
Okunma

Güneş arada sırada
bir naz bir niyaz sormayın anacım cücüş şubat’ın on’biri
Ayni şu ısınamayan içim gibi
öylece bekler zavallıcık kalbim
dönecek sanki toprak altındakiler geri
her satırda hissetmek o sıcacık sesleri
Az sonra Şehnaz bağıracak
çabuk olmalıyım
ah o kahkahaları tavanı okşayan kadın
o değil sanki o gitti kocasını kaybettiğinden beri
Aynadaki de kim?
içimdeki solgun ışık bu mu senin yüzün?
kim’e yansımaların hey ayna?
Bir ,iki ne bulsam? sürüp sürüştürsem
soluk bezgin yorgun yüze ne gerekir çizgiler dolu gözlerimde
görmesin kızardı,uykusuz bezgin
sitik mi ne buldum işte!
İyi ki icat edip duruyorlar şunları
aslında yıllar kalsın her birinin hatırası var şu yüzümde
mis koksun yeter nefes gülüşlerin beyazı su sabun
köpük köpüğe yeter
Oh insana döndüm şimdi ama hala
şu göz kapaklarımda yorgunluk silinmedi
kaybettiklerimi gördü yaşım
elbette kolay değildi
yok yok hayır aldırdığım falan yok
ciddiyetini kaybettin bende hayat
korkan falan yok
etrafım dünyasına küsmüş
yer değiştirenler var
eksiliyoruz ha bire
of işte
kimimiz çıldırma noktasına geldik
boş bir şehrin dağ yamaçlarında
acı çığlıklarımızın yankılarını dinledik
ama nefes alıyorduk hala
Yeşil çay bahçesinde nasılda seslenirdi o adam
Saati o’ndan öğrenirdik
Ali Osman Kantar Adalet partisi belediye üyesi
Nezo’ların kahvesi
çaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaay
ne nefesti adamda
eskilere sorun o günü görüp gülümseyecekler
önceden operaracı mıydı acaba?
Neyse ya
Leyla’ya ne oldu yüzü asık yine
annem ah yazık kadıncığa neyin telaşesi?
Mısır’da iş kuruyormuş kocası
tam köşebaşından dönerken
Ferhat abi görünmüş
evlenme o Fransız bitli hippiyle
yazık olur o tatlı Meloş’uma hele de sana
bir hırs uğruna yapma yapma
Ferhat ağabey ne demiş?
ay merak bu ya
sen bana sordun mu?evlenirken
Mısır’a sultan ol
otur şimdi o görkemli altın sarayında
1970 LER
ÜSTÜMÜZE ZAMAN YAĞDI HÜZNÜMÜZ ONDAN
YAHYA KEMAL BEYATLI