0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
81
Okunma

Sulara açılan bir denizcinin hikayesi
Senden ayrı kalmak ne kadar zor, Elisaveta...
Damarlarımda kanımı yakan acıyı bilmen imkansız,
Yan yana yürümeyi, kumda yalınayak koşmayı özlüyorum;
Ama şimdi bir denizciyim, bir askerim, okyanusların ortasında.
Hiç düşünmedik; sadece sevdik, kutsal ruhlarımızla.
Sana sayfa sayfa mektuplar yazmayı çok isterdim,
Bana verilen sınırlı zamanda.
Ne demek istediğimi anla... Gözyaşları olmadan oku... Cesur ol,
Ruhum seninle.
Koştuğumuz yollardan git;
Denizi bir gülümsemeyle selamla.
Dalgalarla konuş, rüzgarın saçlarına dokunmasına izin ver,
Sahillerde yine yuvarlan.
Soru sorma... Derin bir nefes al...
Acele et, bekleyen aşkımızı kucakla.
Rüyalar için bile zamansız bir yerdeyim,
Uykusuz gecelerde açık denizde... Hüzünlü şarkın olacak mıyım?
Her şeye hazır ol; Belki de gelemem, eğer bu askeri uzaklara gönderirlerse.
Zaman, takvimleri unutarak, geminin pervanesinin etrafında dönen sularda kayboluyor.
Beni asla unutma.
Belki kudretli topraklar beni çağırır,
Ayak bastığım o limanda...
O an geldiğinde, karşımda sadece sen olacaksın.
Çabuk koş; kollarını aç; sarıl bana.
Kokunu koklayayım... Ellerinin dokunuşu yeter,
Sarı saçlarını okşayan tuzlu rüzgarlarda.
Ah Eliseveta
Eskiden denizleri severdim...
Ama sen kokan o şehrim,
Şimdi daha ağır
Özlediğim o topraklarda...
5.0
100% (2)