0
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
83
Okunma

Pandora, korku ve şok içindeyken kutuyu kapatmaya çalıştı, ancak çok geçti. Kutunun içinde sadece bir şey kalmıştı: umut. Zeus’un oyununu fark eden Pandora, büyük bir pişmanlık ve üzüntü duydu. İnsanlara getirdiği bu felaketin sorumluluğunu hissetti.
Karışık uğultulu sesler… savaş ordularını topladım içimde
Gözü kapalı, kör güçler… kımıldanıyor derinlerimde
Aldırmıyorum artık, sadece neşeli gülüşler olacak
“Son günün bu,” deseler bile
Ben cennetin içinde, dünyanın başkentindeyim belki de
Kelebekler yanımda, şelalenin sularıyla kavga ederken ellerim
Doğanın yeşil sesleri değer usulca tenime
Islanıyorum şimdi, telaşsız… en değerli saatimde
Yasa koyan direnişçiler kaybolmuş burada
Sadece doğanın tertemiz suları var bu bedende
Utangaç pembeler eksildi yaşlandım artık
Çizgilerimi ıslatan su zerreciklerinin dokunuşunda
Gözlerimi yumdum; serinlikler akıyor içime
Ölümün karşıladığı denizi hatırlamak istemiyorum
Korkulu kıyılar yok bugün
Sıcacık bir odun ateşi var bir sahilin ucunda
Kurunayım kutsal dediğim kıyının tam kalbinde
Pandora söz verdi, o kutuyu açma diye
Attı denizin en dibine
Dünya çok güzel şimdi
Turkuvazların içinde sevişirken
Yalnızlığımı bölen suların sesinde…
5.0
100% (3)