1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
852
Okunma

güneş sandıklara kaldırılmış
rüzgarı idam edilmiş uzak ülkelerde
ağıdın alfabesini öğreniyor çocuklar
yüzlerinde masalların cesetleri serili
sofrada duran boş kirli sürâhi
kapı ağzında asılı sessiz çığlıklar
gözlerde kan sıçramış masumiyet
ve cansız siyah-beyaz fotoğraflar...
avazım çıkmıyor koştukça rüyalarımda
ellerim kuruyor uzanamadıkça
perdeleri çekiyorlar gözlerime
siyah ve evrenden ağır
yumrukluyorum vicdanları
kimse açmıyor
insanlık ekilen topraklarda
taze fidanlar çöplere kurban ediliyor
karanlığın yakasında çürüyor nefesim
yüzüne tükürdükçe lânetin
kahkahayla küstahça böbürleniyor...
"yurdum yok" oyununda sokaklar
insaf saklandığı yerden çıkmıyor
duvarlara gözyaşı sürmüş dul kadınlar
doğmuyor şafak, toprak kana doymuyor
ölümü giyinmiş dünya
barışa soyunmuyor...
✒T.Y.
5.0
100% (4)