1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1452
Okunma

anne!
Rapunzele benziyorum bak!
saçlarım boyumu geçiyor
Rapunzel’den daha özgürüm ben
bir uçurtmayım göklerde, salkım saçak!
anne!
artık büyüdüm, ellerim güzel
ve iri göğüslerim var
saçlar sevilmeyince ağlıyorlarmış biliyor musun anne
toplu ağıtlar senfonisi taşıyorum kafamda
sus, sus!
kalbimin kamburu fısıldadı gözyaşlarıma
o var ya, ömrümün Nostradamus kehaneti
köklü bir zehir gibi dolaşıyor damarlarımda
"damar yolu açın!" diyor doktor
musalla taşında ters dönüp gülüyorum
bütün yollar tıkalı be doktor!
zaten kanım dondu anne
kış da değildi üstelik
söktüler çarpan kalbimi
merhametli bir avcı olaydı
başka bir kalple kandırırdı cadıyı
ama anne
ben kırmızı elmayı çoktan ısırdım
bin yıllık uykuya yattım
camdan pabuçlarımı da çaldılar
saçlarım ayaklarıma dolanıyor...
ben nefes alan bir masalım anne
suçum yok...
kalbim onikiden sonra balkabağına dönüşüyor
içim bitmeyen bir saklambaç oyunu anne
farklı çocukların gezindiği...
en masumu sobeleniyor önce
en akıllısı koşarken düşüyor
kimse çıkmaya cesaret edemiyor anne
o uzak ağaçların arkasında yaşlanıyorlar
boş bir çocuk meydanı gibi içim
içimde çizilmemiş düşlerin
oynanmamış oyunların
söylenmemiş şarkıların ince sancısı var
saçlar sevilmeyince ağlıyorlarmuş anne
işin kötüsü
Rapunzel bunu bilmiyor...
✒T.Y.
5.0
100% (4)