-size saygım , yarına kaygım var mı ?
ayrıntıda sakladığım şeytan bilir.

bu afilli gülenler
budalaca casuzca çevremde
ceset gibi kokuyorken üstelik
aynada beni ilk defa görüyor gibiyim
yoksa ben değilmiyim
suratıma suratıma inen yumruklar
kimindir bu kin

bozuk süt gibi maya tutmayan
sözlerimin çirkin gelişi
giden kelimelerimin etkisizliği
telafisiz
tarifsizim

yoksa suçlu benmiyim
kanıtım yok
aksine müdefamda
hayır hayır ben biliyorum
görüyorum
sizlerin saçmalıklarınız bunlar
deli gibi hissediyorum


benim tiryakiliğim karanlık
peki burada dahi ne işiniz var
güneş değilmiydi bahsiniz
burası zindan utandıran kuyu
burası yerin dibi
okunmamış kitaplar aşkına
tanrının görmediği neresi var
ruhlarınız iğne deliğinde kaçak
bu söyleşi benlik değil
lehçesiz bakmayın
anlamıyorum dilinizden
bileklerimde kırdığım zincirlerin izleri


yaz olsun da doğsun
perilere delice inanan
çocukların çamurlu sokağına
irili ufaklı düşler
kozasına nankör kelebekler buyursun
çiçekleri bakir bahçelere
beraber ölsünler
sizlere hazin bir hikaye miras kalsın
gül ve diken


susmayı öğrenmeden önceki zamanda
tarihten önceden tanışık
derinlikten önce buluşuk ellerle
meylettiğim siyahla girdik günaha
arınmak için deniz mi gerek
toprak ve su
intihar için silahınızı seçin
alın suç ve ceza
zamandan tahsil ederken vaktinizi
ademin gözyaşı kadar tövbekar
siz havva’nın elinde elma
gökten indiniz başıma, ak pak doğru ya...