24
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
3165
Okunma
Kara Kaplı Kitap
bir zamanlar ne çok tanrısı vardı insanların
öteki tanrılar hep saygılıydı ona karşı
o ki
tanrıların tanrısı
cömertti sevecendi merhametliydi
babasının malı gibi dağıttı dünyayı insanlara
alın sizlere koca bir dünya benden hepinize meccane
malınız mülkünüz olsun
bölüşün aranızda kardeşçe
ne hak yiyin
ne de hakkınızı yedirin ona buna
canı nefsi olan ademoğulları/ademkızları
üşüştüler dünyanın başına
paylaştılar bölüştüler başlangıçta kardeşçe
ekin tarlaları bağlar bahçeler çiftçiye verildi
denizlere açıldı balıkçılar
madenciler daldı yerin böğrüne
avcılar pusatlıydı çıktılar geyik avına
eller işledi harıl harıl
ter karıştı toprağa
saygı vardı emeğe
çalıştıkça üretim arttı doldu ambarlar
doldu silolar tıka basa
üzüm dalındaki gibi durmadı tabi
döndü şaraba
servis edildi peymane elden ele
olan biteni gören hükümdar
hemen harekete geçti ince hesaplar yaparak
ne varsa tebamın elinde ambarında
bundan böyle üçte biri benimdir
mademki erk bendedir
aslan payı da benim hakkımdır
kimse hiç kimse itiraz edemedi buna
hükümdar
el koymuştu halkın emeğine hakkına
artık beli kırılmıştı adaletin
alan çalan talan eden edene
hak edenle hak yiyen anlaşamıyordu
tanrıların tanrısı ise sadece seyrediyordu
yoksa yoksa gücümü yetmiyordu erk sahibine
günlerden bir gün
ırak diyarların birinden geldi bir bilge
gördü ki
dünya talan ediliyor hak hukuk kalmamış düzen bozulmuş
gücü yeten güçsüzü habire ezmekte sömürmekte
sordu cümleâleme
sizler varken esas sorumlu nerede
görüyorum görüyorum
emekten ekmekten çalanı
bu böyle gitmez
sizlere acil demokrasi lazım
dirlik düzen için ne gerekse
hepsini ama hepsini yazdım bu kara kaplı kitaba
dedi ve
gitti
o gün bugündür
kara kaplı kitap iyice karardı
Şükrü BEŞİKTAŞ