32
Yorum
49
Beğeni
0,0
Puan
2800
Okunma
Zeytin Dalı
yaşam da çok kısa
keşke insanoğlu-insankızı kendisiyle başa çıkabilse
babamın mezarına gideceğim yarın
çokça gözyaşı
bir avuç da dua bırakacağım toprağına
bir varmış bir yokmuş
iç sesimiz çoğu kez sorguluyor bizi
niçin nefret
niçin kin
niçin kavga
niçin onca ağıt
be insanoğlu/kızı sevmeyi dene rahat et
saka kuşu mutlu değil ki kafesinde
ber vaktinde kaldı bütün emzirmeler de
söyle ne yaptın öteki insana
ey insanın oğlu-ey insankızı
yetse gücüm
yetse sesim soluğum
yetse kucaklamaya kollarım bütün acıları
ah keşke
saracağım bağrıma koca dünyayı
oturuyorum yine albümlerin başına
bakıyorum nice soluk resimlere
göçüp gidenlere
hüzün var bakışlarda
kavga niye
hoşça kal dünya
neyi niye arıyorum kime ne sanki
belki de o kadının bakışlarındaki sıcaklıktı beni götüren
istasyonlara garlara
masaya şarkılar ısmarlamıştım sahil kasabasında
ah şu gönül şarkıları
ah şu gönül yaraları
ne güzeldir insanın "insan" yanı
gergefin ellerinde kalmışız her birimiz
dar zaman
gözlerimiz dolu dolu yine ellerimizde papatyalar
ne olur rahat kalsın anılar
sizlere baharın coşkusunu
çocukların hiç yorulmayan gülüşlerini getirdim
diyebilsem
ah diyebilsem
kuşlar bir o dalda bir bu dalda
varsın uçuşsunlar
onlar nereden bilecek ki
toprakta su bekleyen tohumun sabrını
alaca karanlıkta asılı kalan umutları
tüyüne teleğine aldırış etmeden
vurdular kaçıncı kez
ağzında zeytin dalı getiren güvercini
Şükrü BEŞİKTAŞ