2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1421
Okunma

Kendimi içimde arıyordum
tütün sarılmışlığında
deşerek içini...
tüm gelgitli limanlarda durarak
gelmeyen gemilerin adasında
bölüyordum kendimi tamamlamak için
işin içinden çıkarsız...
nereye gitsem diyordum içine hava üflediğim balonla
bir düşemi yatsam yalancı
gerçeğin kucağınamı itsem kendimi
yoksa tüm uçurtmaları bıçakladımmı
içimde kandıklarım azalırken ...
iyi niyetli bir yürek gibi söndürürken gece lambalarını
bir ses şiiri kurcalar aklımı ...
seni severken edindiğim ninniyi boğarım mesela
uyuyayamam artık
seni tutan kıskaçlar soğur
içimde içindekinden de çok soğur
havanın tutumsuz sözleridir bu
asla kesinleşemez bir sonraki gün
ölüm sağ kalırmı hiç ...
tüm ailem tahta bir kutunun içinde tepkisiz
keşke tüm kaybettiklerime
bende toprak atabilsem
kapansa geçmişin tüm kapıları.
susuz bir çöl çiçeği
gökle oyun oynayan
yağmayan suya içlenip...
kuşların ölü uçuşlarını seyretmenin
en kalın giysilerle örtmüşüm üstümü başımı
en ağır nağmeleri duymuş şarkım
sakinliğin usanışıyla
yalnızlığın ince dudaklarıyla öpüşmüşüm
uzun uzun sonsuza kadar...
5.0
100% (7)