21
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
1662
Okunma
Değerli kalem arkadaşım Hicran Aydın AKÇAKAYA Hanımefendi ile geçmişte TÜRK KADINI isimli ortak bir şiir yazmıştık. Şimdi de 145 ülke içerisinde KADIN HAKLARI konusunda maalesef ancak 130 uncu sırada yer alan ülkemizin üzüntü veren durumunu bir şiirle irdelemek istedik.
Ben kazma kürekle konuyu Hz. Adem’den İsrafil’e kadar ara ara ve heceyle eştim, bulduklarımı Hanımefendi boynunda steteskop, elinde neşter, serbestle deşti.
Gördük ki; erkek ve kadın birbirinin mütemmimidir (tamamlayıcısıdır) ve kaba gücün zarafetle süslenmesi gerektiği kabullenilmedikçe, erkek kadın demeyip İNSAN olabilmekte buluşulmadıkça sorunun çözümlenmesi oldukça zor.
Yaratan esirgemiş kitabımdan adını
Kazma, kürek neşterle konuyu baştan deştik.
İstisnalar olsa da; mahkûm gördük kadını
Çekilmiş acıları insanlıkla üleştik.
Er yüzünü kapatıp, men etmiş irşadını.
Bulunca gözü dönmüş dişinin afadını.
Diledik yâd ederek ruhlarının şadını
Kaba güce zarafet giydirerek ödeştik.
Selamlar saygılar
Süleyman KARAMAN
İnsan; yaratılıştan seksin müptelasıdır.
Elma yılan öyküsü, o filmin galasıdır.
Kaburganın artığı, püsküllü belasıdır!
Adem’den Kör İblis’e; şefaat olasıdır.
tek nefisten yaratılmış
kadın ve erkek
önceliğin sana verilmiş olması
engel değil mütekamil fıtratıma
canından bir parçayım
senden ayrılmış bir başka sen
hor görüp kırma diyedir belki
eğri kaburga hadisesi
aslında çamur değil mi özümüz
yasak meyveyi tattığımızda başladı
seninle çetrefil öykümüz
İbrahim’in Sara’ya, peşkeş muaşereti,
Azdırmış kızlarıyla Lût’un masum işreti,
Betsheba’nın açarak Davut’a işareti,
Gölge midir, İsa’ya Meryem’in bekareti?
çaresizliğine kalkan yaptığın ben
en büyük günahına sebep gösterilirken
neydi sence anlamı bakire bir bedene yerleştirilen oğulun
hurma ağacının gölgesinde
senden azade bir can getirdiysem yeryüzüne
kopmamışsa kıyamet
ve ayağımın altına serildiyse cennet
bir mucize değil de neydi sence bu
iffete şehadet eden
beşikteki oğulun kulluğu
Dedem ineği saydı seni can’dan saymadı.
Nenem komda meleyen hayvan kadar aymadı.
Cariyelik kölelik yasaklandı, duymadı (!)
Dünya ahret erkeğe kıl olmaktan caymadı.
görmesinler diye değil beni
görmeyeyim istediğin için gerçeği
yıllarca hapsettin
eksik olmamalıydı
öyle ya
sırtımda sopa karnımda sıpa
töre dedin namus dedin katlettin
kâh sattın mal gibi
kâh takas ettin
kilit üstüne kilit vurdun dudaklarıma
değer vermedin cinsiyetimden dolayı
ne bana
ne de beni doğurana
Ana bir bacı iki, gerisi ne ki demiş!
Üçü başına çökmüş, biri yakarak yemiş?
Doğurup büyüttüğün geyik boynuzlu kömüş!
Kimseye görünmeden, kedi sütü mü emmiş?
şehvet ve şefkat
aynı candan akan iki ırmak
ben şefkat emmişim anamdan sen şehvet
bu yüzden değil midir
bende gördüğün safi et
bu yüzden değil midir sendeki bu zafiyet
Hakkını erkeğiyle el ele aramamış,
Cazibeyi boş verip zülfünü taramamış.
Hakikatın varlığı bir işe yaramamış!
Yanmış fabrikasında hedefe varamamış!
ayağıma dolandı eksik dediğin
tam tekmil eteğim
koştum peşinden yetişemedim
saçımdan uzundu aklım
görmezden geldin
bir zalimin tuzağında
ateşe verildi mücadele hevesim
yandı bedenim söndüremedim
o gün bugündür direniyorum
umudumdan vazgeçmedim
Oğul senin kız senin; neden kayırıyorsun!
İkiliği çıkarıp, kendin ayırıyorsun!
Çarşı meydan dolanıp, bir de duyuruyorsun,
Mağduru oynayarak, kemik sıyırıyorsun!
yıllardır omuzlarımda ağır bir yük gibi
‘’öğretilmiş çaresizlik’’
kışkırtılan kimliğinin sözde gücüyle
ezdin kimliğimi
sustum kaşığıma düşman dedin
konuştum doğduğuma pişman ettin
iki güvercin salıverdim
göğüs kafesimin içinden
biri gurur diğeri endişe
biri korku öbürü neşe
biri sen biri ben
ikisini de ziyan ettin
Aşktan zaten vazgeçtim, sevgi saygı bitecek.
Aile çoluk çocuk kavramları yitecek.
Sen hakkını almadan birinci sûr ötecek,
Kaynar kazan altında ne ateşler tütecek.
yağmura selam durmuşken böylesine dallarım
karalar giydiremem umutlarıma
göversin istiyorum
sevgi hamuruyla yoğurduğum çocuklarım
susturulmadan sesim
boğulmadan yaşama hevesim
haksızlık girdabında
kör bir bıçakla kesilmeden bedenim
çıkmadan son nefesim
haykırmak istiyorum dünyaya
n’olur kimliğimi ezmeyin
beni küçümsemeyin
İkinci üfleyişte canlar kabirden çıkar,
Dünyadan taşınanlar ahirette çok sıkar.
Rabbim yoldan çıkmışı cehennemine tıkar!
Şeytanı çıksın diye biraz ateşle yıkar.
her insan şeytanını içinde taşır
ve hayatı boyunca
en çok onunla savaşır
hem ateştir insan
şeytanını azdıran
hem de yangınına su
o halde nedendir insandaki
bu cehennem korkusu
Hak dilenen her kadın erkeğin lalasıydı.
Tasallut eden ise; bir kadın balasıydı.
Olacak aratmasın, bunlar evvelasıydı.
Özgecan’a okunan vahşetin selasıydı.
‘’oku’’ diyen emre itaat etseydi insan
hak dilenmek zorunda kalmazdı
kadın diye aşağılanan onca can
değişmedikçe zihniyet
ne ilki vahşetin bilirim
ne de sonu olacak özgecan
sahip çıkmak istiyorum varlığıma
üzerime kapanan kapıları
sonuna kadar açmak
ve yıkmak duvarları
varlığından güç alarak
Sensizliğin döşünde her gece uluyorum.
Saadeti, huzuru seninle buluyorum.
Sevdayı soldurmayıp derinden suluyorum,
Hakta cinsiyet değil, İNSAN kurguluyorum.
yalnızlığına paydaş
nefesine yoldaş olurum
huzurunla çoğalır kalpteki huzurum
istemem anılmasın sensiz adım
ben ki sana eş olarak yaratıldım
görevimiz birbirimizi tamamlamaksa
denge sağlamaksa dünyada
sevgi ve merhamet ışığı ile bir yol çizelim
adalet taşları döşeyelim o yola
yürüyelim adım adım
ama unutma
önce insanım sonra kadın
İstiyorsan çareyi akılda bulacağız.
Sen ben demek yerine önlemler alacağız.
İşi gücü paylaşıp bahtiyar kalacağız.
Satanist düşünceye biz engel olacağız.
bir elmanın iki yarısı gibi değil
su ve toprak gibi düşün bizi
ateş ve rüzgâr
göz ve ışık
hatta
kilit ve anahtar
maksat paylaşmaksa hayatı
göğüs germekse her güçlüğe
ve omuzlamaksa bütün yükü
kadın erkek beraberce
hadi adım atalım
ben varım
Hicran Aydın AKÇAKAYA ve Süleyman KARAMAN (vega4)