11
Yorum
24
Beğeni
5,0
Puan
1168
Okunma
zengin sofralarına değil
sofranın zenginliğine ev sahipliği yapardı da ismi
garibim görmedi sağlığında
cümbür cemaat ne oğul gelin
ne de kız damat
torunlar da dahil hiç birini
şöyle toplanmış hepsi bir arada
yer sofrasında gülümserken sini
babamı bilmem derdi
tanımadım görmedim
bi anam vardı bildiğim
kara memesinden akça süt emdiğim
babasızlık zor geldiğinde
tütün kokan kanadının altına gizlendiğim
ilk kez ağlarken görmüştüm onu
o dağ gibi adam küçülmüştü de
saklanacak yer arıyordu eni konu
ya dermanı yoktu elini kaldırmaya
ya da kim bilir
hasretti uzunca zamandır böyle ağlamaya
silmedi gözyaşlarını
anam dedi çok uğraştı çok emek verdi
babam gibi de severdi ya rahmetli
yetmedi demek ki
belki de bundandır
esirgedim dört çocuğumun dördünden de
tanımadığım o sevgiyi
hastaydı ciğerleri bitik
bir öksürürdü akıllara zarar
sanırsınız yutmuş dikenli bir çalı
çekiyor ağzından ne babalığını gördük der gibi çocukları
gene de bırakmazdı elinden
anam gibi kokuyor bu meret dediği cigarayı
koca bir kazan bahçede
altında harlı ateş
bacadan yükselen buhurlu duman
bir koşuşturmaca bir telaş
toplanmış konu komşu
helva kavrulacak şeker lazım
gül suyu nerde
hani karanfil duymuyon mu kız hatçe
bi de pamuk soruyor imam kazım
dört ayrı şehirden koşup gelmiş dört çocuğun
hem de ay ortasında
hatta ikisini hiç görmediğin altı torunun
analarıyla
vay be dedim ihtiyar
helal olsun sana
sağlığında başaramadığını
başardın ya sonunda
Hicran Aydın Akçakaya