Martıların ayak ökçeleri
Yengeçler türküsü gibi
Zülal yıldızı yeşil yosun kokarken
Bir aşsam şu çam kokulu evleri
Seni öpsem dudağından
Deniz kızı eftalya
Kırmızı şeftali işveli yanaklarından
Son güz perdesi kalkarken
Kınalı ayaklarını örtse avuç içlerim
Bir dalgadan bir damla koysam rakıma
Gizil körlükler rağbet etse ruhuma
Gönül gözüyle okşasam başaklarını
Evinin önünden geçerken sigara sarsam

Kulesiz kalenin bekçisiyim
Sen yokken teslim ettim
Kainat bayrağımı
Ellerinden şarap içerek boğuldum
Bir nimettir ağzıma dolan
irem bağındaki gonca güllerin
özledin mi su içerken
Mavi sülün bardaklı güvertemizi
Kavrulan gözlerimi okşayan imbadı
Özledin biliyorum
Çünkü ay tasında rakı böyle,sarımsı durmazdı
Bak beni içerken ellerin titriyor eftelya
Sol parmağında gümüş mercan
Gökteki bulut inmiş göğsüne
Sırılsıklam aşık etmiş seni bana
Elveda eftelya
Yaktığım gemimdeki kırık dümenim
Yorgun bir halatın yırtık perdesi
Sen çok ağlayıp beni anacaksın