1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1024
Okunma

Yılların gürültüsünü ancak bu kadar saklayabilir insan
Bir fısıltının içine koyup
Ufkun dibine ancak bu kadar gerçek bakabilir
Hiç bir yarını umursamadan
Bir sevmesini bu kadar gök edebilir
Yaşıyor olmanın zahmetine hiç aldırmadan
Bir yenilgiden sonra bir yerden değil
Hep aynı sebeple en taze gönülden
Bir şarkıya başlar gibi
Bir şiiri soyunur gibi
Bir meyveyi dalından koparır gibi değilse de
Hiç bir güzelliğe eksilmeden
Aynı ihlasla böyle bakabilir
Ve sadece ancak böyle huzurlu
Böyle mutlu yaşayabilir
Kazandım dediği herbirşeyi kaybetme pahasına
Sevmesine sadakatini ancak böyle daim kılabilir
Ömrüne muhtar seçer gibi.
Kendini ayıklamalı kendi olmayan herşeyden
Mavinin içindeyken mavi değilse mesela
Koyu mavi olduğunu anlatabilmeli
Yani bir olduğunu biricik olduğunu
Ve herşeyden çok olduğunu
Durduğu yerden varacağı yere kadar kim olduğunu
İlan ı aşk eyler gibi
İnançla bütün susma manzaralarının önüne geçip
Harbi söyleyebilmeli
Adetullah budur
Fıtratın tıyneti budur
Nasıl diyordunuz
Doğallık budur işte
Dibine kadar adamlığın gereğidir
Ne isen ne olduğunu azaltmadan
Abartmadan hakkıyla söyleyebilmek.
İnsanın içine gece bir sızmayagörsün
Hüznün hikmetleri bir bir sıçrıyor gönül göğüne
Kah bir şehrin yolsuzlukları acıtıyor yıldızları
Kah karşılıksız bir aşk olup ağlatıyor
Birileri bir yerde acından kıvranıyorken
Diğerleri yani kalbi insan olmayan
Ama her halükarda ahiri olan diğerleri
Hiç olmayı göze alarak hemde
Tıka basa doyabiliyor
Gel de şimdi ağız dolusu susma
Bir dağ gibi birikip bu hayasızlığı şiir diliyle kusma
İnsan hiç sevdiğini sevme pahasına pazar eyler mi
Ve içinden canlı çıkılması mümkün olmayan bu dünyaya tamah eder mi
Etmez elbet
Aklı fikri ve ufku varsa
Ve Allah’lı olmanın ahlakıyla varsa
Etmez elbet.
5.0
100% (1)