I.
Başka bişey değil
Yürüyorsun ve görüyorsun
Fakru zaruret halin seninle geliyor
Sen umut ettiğinin izindesin
Şimdi elan yüreğinin yerini biliyorsun en çok
Ve suçlu değil o diyorsun
Zaten bir suçta yok
Her vaktin diğerini iliklendiği bu demde
Hepimiz aynı nispette suçluyuz zaten
Yürüyorsun ve görüyorsun
Hiç kimsenin sessizliği duymadığı bir an da
Geliyorsun her kimsen aklından neler geçiyor
Sende susmanın diliyle söylüyorsun
Ben her türlü acının kederiyim
Aklım yüreğimin içinde
Beni bilen cenneti bulacak diyorsun
Kimse duymuyor
Allah var mı diye havlıyor beyni yağ bağlamış biri
Varsa diyor seni işaret ediyor
Sen onun tahayyül edemeyeceği kadar mutlusun
Çünkü Allah var
Bu böyle devam ediyor yol boyu
Gerçeğin en güzelliği sana sunuluyor
Helal olan herşey yani
Hakkını yiyenlerden arta kalan
Yani cennetin ta kendisi
Sessizlik sağlandığında
O büyük günün sonrasında
En şatafatlı yerde sen olacaksın...


II.
Kaçınılmaz olan nedir?
Akıp giden vaktin heyyulasında tükenen için
Veyahut üst üste yarınlar umut ettirerek biriken için
Benim bildiğim biraz sabır mümkünse şükür
Sonrasında vefa, sadakat
ve dahi güzelin izahını söyletecek kalp
İnsanın kendinin coğrafyasında
Henüz gitmediği görmediği seslenmediği
Misafiri olup halini hatırını sual eylemediği
Hatta savaşıp kanını dökmediği onca yeri yurdu varken
Hala dünya coğrafyasına tamah etmesi
Haliyle berbat etmesi demek oluyor
Ah insan git ve gör ve duy
Kendinde olup biten herneyse anla
Anla ki anlatabilesin halinin ihtişamını
İçerde ki yokluğunu aczini yalnızlığını bilip
tahammül edebilesin kendine
Yoksa akıp gittiğin vaktin heyyulası bittiğinde
Tüh diyeceksin / tüh ben ne yaptım?!


III.
Biri getirmiş içime bir uçmak koymuş
Göğün konuştuğu dili öğretmiş biri
Dememiş ki bu adam kendi yarasını okur
Okumakla kalmaz içine kor
Uçmayı hatırlamaz açabilmez kanatlarını
Tutar insan çöllerinde fırtına olur
Savrulur sadağından her derdini
Azaldıkça dünyaya Rabbine çoğalır
Kim koymuş bu uçmak hevesini
Hem de uçurumun kenarındayken
Olmamış gibi birde karşı yamacına
Uç uca ekleyip sevdiklerini koymuş
Uç uç diye rüzgara tezahürat yaptırıp
Olmayan kanatlarımı galeyana getirmiş
Hadi uçtuk diyelim uçmanın en içine
Gök bitince ne olacak
Ne olacak gök bitince...