12
Yorum
32
Beğeni
0,0
Puan
2407
Okunma
Bir ölüyü kıskandıracak uykularım vardı benim
hesapsız ve sorgusuz
dut yaprağından tırtıllar gelirdi düşlerime
bir kozadan çıkar gibi özgür uyanırdım
Bir çocuğu kıskandıracak gülüşlerim vardı benim
elma şekeri kokardı ağzım
ve eminim görseydi bir kartal
kanatlarımdaki ahengi kıskanırdı
Bir zamanlar diye başlamazdım hiç bir söze
noktalarıma çengel takmazdım
ve lakin dediğimi duymazdı hiç kimse
bilirdim lakin diye başlayan cümleler
sadece şiirlerde delikanlıdır
bahaneler ise muhayyer kürdi bir şarkıdır
Bir kere aklının taşları oynamasın insanın
bir kere kendinden sonra ki durakta bitmesin yolculuğu
işte o zaman anlıyor
herkesin ebem kuşağı
kendi toprağının renginde açıyor
Artık çok şey beklemiyorum kendimden
zaten ilk defa kendimle hem fikir değilim
Oysa düşünebilseydim
belki hatırlardım ne ara menzilden çıktığımı
ve bilirdim
günün üstünde ona hükmeden bir de gecesi vardı
Zaten hiç bir zaman eremedim sırrın sırrına
ne zaman ilişsem bir dergahın eşiğine
kulağımda hep o neşeli şarkı çaldı
bu yüzden şimdi kime söylesem arzuhal’imi
yok sayıyor
Arzuhal’imi dile getiren sayın Ahmet Ormancı’ya sonsuz teşekkürlerimle...