AH POLLYANNA
Tam açmışken kollarımı sevgiyle her iki yana
Koşarken çocuklar heyecanla yamacıma Mayınlar sardı aniden etrafımızı boydan boya Yürek yakan çocuk çığlıkları arasında Çocukluğumu vurdum katran karası bir ağıda... Ah Pollyanna... Dökülürken eteklerimden umutlar sağa sola Feryatlar yükseldi dağların en siyahına Kan akarken nehirlerden uzak diyarlara Utanç yüklü bulutlar çöktü dünyaya Kangren olmuş eller uzandı acıyla semaya... Ah Pollyanna... Siyahların çare aradığı beyaz diyarlarda Kimsesizlik vardı unutulmuş sofralarda Çabuk çabuk yapılan işlerin ortasında Yavaş yavaş aktı vicdanlar canlara Karalar yüklendi beyaz yürekli siyahlara... Ah Pollyanna... 34 can katledilirken dağlarda Ceylanlar karşıladı onları semada Anaların ah’ları yazmazken kitaplarda Adaletsiz kâinatın adaleti yazdı nüshalarda Hâlbuki devletin kanı vardı akıtılan her kanda... Ah Pollyanna... Yürüdüğüm sokakların her köşe başında Sokağın doğurmadığı çocuklar çıktı karşıma Mülteci eller dağılmışken kaldırımlara Taşlaşmış yüreklerin ayakları bastı onlara Onursuz kelimeler tuz attı yaralara... Ah Pollyanna... Legal insanların illegal ölüm çığlıkları dolanırken ortalıkta Cenazeler kirletildi riyakârlaşmış necisi ağızlarda Cennet topraklar cehennemi kucaklarken hayatta Çile türküleri yakıldı söndürülen her ocakta En çok acılar yer aldı kahrolası lügatta... Ah Pollyanna... Yüreğim açmışken kendisini tüm insanlığa Kahpe isimler yazdı ismimi darağacına Ellerim uzanmak isterken her sancıya Bataklıklar serildi ayaklarımın altına Dikenler saçıldı her bastığım sokağa... Ah Pollyanna... Benliğim daralsa da bin bir keder arasında Daha güçlü kalkarım ayağa her acı sonrasında Diktiğim fidanlar bazen kurumaya tutsa da Umutlarımı yeşertirim isyan eden her ağaçta Mücadelemle başkaldırırım nefes aldığım her an’da Pollyanna... TÜLAY YILDIRIM EDE |