3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1115
Okunma

Yolumu kaybettim Rab
Hangi yol’a sapsam, kibirli sokaklar çevreliyor ömrümü
Sırtımı dayadığım her duvar, savuruyor cismimi olunmazlıklara
Caddelerde riya çığlıkları sek sek oynuyor da
Sanki vefaymışcasına çalım atıyor insana
Vuruyor yüreği arsızca
En olmadık vakitsiz zamanlarda...
İnancımı kaybettim Rab
Hücrelerim iman ediyor da insana
Kadir kıymet denilen safsata
Masal diyarında kalıyor bir başına
Değerle değersizlik arası bocalayan ömre
Bir de kimsesizlik postunu seriyor
Daha bi yok oluyor cisim
Daha bi siliniyor resim...
Haykırışımı kaybettim Rab
İnsanın dilinin ucuna geliyor kelimeler
Sonra bir anda zehir olup susturuyor çığlıkları
Yumruklar havada asılı kalırken
Her bir hücreye kan damlıyor sanki
Avaz avaz susturuluyor insan
Buram buram feryat ederken her an...
Çocukluğumu kaybettim Rab
Hani kaybetmiştim ya bebeğimi ansızın
Başka ellere verilmişti el bebeğim gül bebeğim
Halbuki sarılmıştım ona annemmişcesine
Kokluyordum an be an
Şefkate bulanmışcasına
Sonra eller değmişti ellerime
Ne bebek kalmıştı ne masumiyet
Ne çocukluğum şahlanmıştı ne hakkaniyet...
Ruhumu kaybettim Rab
Nasıl bir yerdi ki araf
Emiyordu varlığımı yokmuşcasına
Ben buradayım dedikçe
Hiç’lik deryası boğuyordu hücrelerimi
Uzuvlarım zikre dalıyordu da umutla
Her zikir bölünüyordu kara bir ağıtla
Işığa koşuyordum ısıtsın tüm buzullarımı diye
Vardığım sadece ateş oluyordu
Yakıyordu tüm hayallerimi/düşlerimi...
TÜLAY YILDIRIM EDE
5.0
100% (3)