0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
886
Okunma
I.
Soğuk yatağın ısınma isteği
Göz altı çukurlarımı dolduran yalnızlık
Bir karanfilin intiharı
Ölüm bu akşam başımı döndürüyor
Doğrusu bir papazla gülüşmüştük
Onca kış hüzünleri sırt sırta
Neler yoktu ki akşamlarımızda
Sessizlikle başlayan aşklar
Bir kuş öteden bana doğru uçarsa
Büyük puntoların savaşı başlar
"ve ölüm perdenin arkasından sırıtadursun"
- Benim güzel nefesim, sevgilim ölmek!
Böylece başlar kayboluşum
Yüksek binaların kalabalığı
Buyurun ölümü tadalım birlikte
Mezarı ellerimin sevinciyle kazıdım
Sahipsiz kedi sırtıma uzandı
Sahipsiz kedi beni seviyor
Sahipsiz kedi kadar seni seviyor muyum
Doğrusu bir papazla gülüşmüştük
Pazar sabahı yalnızlık seremonisi
II.
Avuçlarımda terleyen
Ağlayan yüzün eskizleri
Nefes nefese kalıyorum sıcak güneşte
Uzak memleketin içime doldurduğu
Gül kokusu
(Yalnızca saksıda büyüyen çiçeğim var
Korkusuzca yokuştan düşmüşlüğüm
Özgür bırakıyorum içimdeki maviliği
Ele sığmayan mutlulukları)
Kendimi olur olmadık kaybediyorum
Neredeyim
İçimdeki sesler kulaklarımı kemiriyor
Neredeyim
Anımsamak bugün iskontolu!
Belli belirsiz özlemler dahil değil
İşte insanlar, işte kimsesizlik
İşte buradayım bütün yalnızlığımla
İşte o sesini duyamadığım mutluluk
Kendimi bulamıyorum bugün salı
Takvim yaprağını tütüne sarıp yokuşlara bırakıyorum
Sözgelimi alışılamamış kış mevsimi
III.
Gidelim gidelim
Böylesi şarkılar ağlamak için var
Bak işte duyuyor musun
Mutluluk kapı ardında
Bir ya da iki kere öpüyorum gözlerinden
Üstümde mavi armalı gömlek var
Gözlerindeki gökyüzünü kamufle edelim
Gündüz olduğunda yola koyulan kaplumbağalar
Güneş seninle var seninle yok
Kokusundan tanıyorum bu hüznü
Cevabı bulunamayan o sorular
Şimdilik unutalım ölümü
Üzerine giydiğin salaş gökyüzü
Güneş seninle var seninle yok
- Benim güzel nefesim, sevgilim ölmek!