10
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1600
Okunma


Gelip söylemeliydi kendini
Ben demeliydi sen değilmiyim
Kanımın son damlasına
Aklımın ilk susmasına
Ve kalbimin tek çığlığınadeğin
Gelip söylemedi
Onun yerine elçiler gönderdi
Aracı kıldı kanını,aklını,kalbini
Oysa ben canına okumak
Damarlarını boşaltıp, kanı
Aklının yegane konuşanı
Kalbinin sultanı olmak istiyordum
Çok şey istemedim
Herşeyini istedim sadece
Hakkımdı çünkü kendim olmam
Kendim kalmam gerekiyordu
Yoksa sevmemin hükmü
Dünya kadar olup biterdi!
Şimdi saklısını arasa bir nefes bir adam
Şehrin şükürlü sokaklarında meczup bir ayışığına eşlik ederek
Mendilleri açılı mahçuplara bir susma bıraksa
Korkularını uyandırmadan
En izbe hayalleri havalandırıp tozunu atsa gerçeklerin
Latif renkleriyle bir ateş savursa aşka
Bir yangın bereketiyle harlasa kalpleri
Miladı olsa belkisiz amasız keşkesiz vakitlerin
En iyiyi bulsa her nefes ah...
Göğün gülümsediği her vaktin
Anısınadır uçurtma
Üşengeç bir rüzgar ve sağlam bir yürekle
çocuk
Kimsenin aklına gelmeyecek kadar çoğalır huzur Koştuğunda
Uçurtmanın eşkıyası aşk çocuğun kalbine takılmazsa
Hiç bozulmaz hiç birşey...
Gözün gördüğüne nisbet gerçekler vardır
Bir kalbin kalıbı olduğu kadar insandır kişi
Bir göğün yıldızlarıdır aşkı kışkırtan
Elma ağacının dibine armut düşmez çünkü
Ben söyledim diye böyledir herşey
Herşeyi öyle gösterenin hikmetidir yaşamak
Uzun ince korkulara beri durmak için
Yahşi umutların kantarında tartılır şarkılar
Haydi şimdi hep birlikte susalım gerçeği desem
Hiç kimse öldüğünü kabul etmez mesela
Bu durumda yarına bakılmaz an itibarıyla
Her dünün ciğerlerine nüfuz etmek ister akıl
Ve kalbe giden ana damarda donup kalır...
Zaman öldükçe büyüdük
Büyüdük sevdikçe sevildikçe
Zaman eskidi azaldı yıprandı
Buruş buruş oldu üzerimizde
Ve vakti geldi bizim için öldü
Ne söyledik neye sustuk
Bir türkü tadıyla hüzün olduk
Özümüzü gözümüzden ağladık
Gamzelerine gömüldük dünyanın
Saygın bir taş diktiler tepemize...
Uslanmayı reddediyor kalbim
Haylazlık yapıp yine bir şarkının terennümü olmak peşinde
Bu yakıcı soğuklara aldırmadan
Beyaz ölümün kıskacına rağmen
Hınca hınç sevmeyi dolmak istiyor
Gönlünün çektiğini kabarıp damarlarında
Köpürerek akmak istiyor
Ne diyebilirim
Kolay gelsin...
İnsan kendini zamana yonttukça mekan ediniyor
Muhtaçlığını bildikçe bu mekana sığınıp
Ahirini düşünüyor
Kelimelerden dualar inşa edip
Aklının selimliğini önemsiyor
Kalbine eğiliyor
İnsan işte kalıbının kabına sığamıyor bir türlü
Ülkesinin iliklerinden daha çok cennete akmak istiyor...
Yine eşitliği bozan bir şiir oldu
Lafın kalpten gelişi.
Bana öyle bakmayın
Kökünüzü künhünüzü bulmak istiyorsanız
Secdeye gider gibi okuyun...
5.0
100% (15)