3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2017
Okunma
özler misin bilmem o anları
çarpmadan önce aile arabasına hızlıca
tek eliyle gün tüketen akşamları
kolalanmış gömlek yakalarına sığınmış kılları
bir karga kadar ciddi bakamazken hâlâ ve ütopya kayıp mavi gömlek
imge istasyonlarında arıza çıkalı
ben, daha arzulu biniyorum bu aralar monarşik kıllar üzerine
mevsimi olmayan aşkların bedeli ağırdır, tadı demir
mono trajik el çatlaklarına sebep o göz yaşları
giriyor, giriyor daha iyi giriyor kramp böylece
sen balıkları utandırıyorsun
çıplak ayaklarına toprağı
bir terlik numarası buluyor bir de çocuk
telefon numaraları kadar absürt
ben hürriyeti yılgın parklar da biliyorum
itfaiyeci abiler kolpa yaparken
kurtuluş yanıyor, adalet can çekişiyor
ben darbeleri özlüyorum
yanlış anlaşılsın diye biraz da bu gömlek ve palto
tiksinirken sigaradan aç karnına
çeyrek asır deyip de geçmemeli
hayat elbet bir top gibi şişirildikçe insana keyif veriyor
sonra darbelerin, darbelerin
kedin çorap
dilin avrasya
annesini kaybeden herkes gibi bakışların gri
adının armağanı bu tenin
eski sevgililerinden bahsederken hamburgerin ketçapı akıyor
yarı çapını bilseydim keşke
okuduğun dilin, yediğin ekmeğin, sesinin
bahsetmişken yine bu cebir toleranslı hendese ilminden
arkama binmekten korkan çirkin bir özlem olsaydın
yağı akarken haysiyeti abartı egzozu kadar itici
kabahati olmalı bu platonik aşkların
cezai müeyyidesi artık geri sayım;
dışarıda bir gün arayıp sizi, kaldığınız günler boyunca yediğiniz yemeğin
kuruşuna kadar iadesini talep ederler fakirlik belgeniz yoksa
peki memur bey,aşkların, ya aşkların?
b.k yiyene acıyorlarmış diye duymuştum
bir martıyı yaktı sarhoş diri diri
bir midyeyi ezdi araba
bir kediyi ısırdı it
bir kızın ırzına geçti puşt
duymadım hiçbirini
iki ismin belasına evla kaldı himmet
hikmetinden sual sorulmaz Rab içimin kirini biliyorken
fırçanın darbesini oysa kurumuş kısmıyla yapacaktı
boyalı taraf geldi
tavla gibiyiz artık
gitmek için kıran kırana.
5.0
100% (3)