5
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1427
Okunma

Gecenin öteki yüzü karanlık
Ve bir yüzü nurdan daha aydınlık
GÜZ KAÇAMAĞINDAN BİR GÜN
Güneşle dürülünce gün kaşmirden olur
Ellerinde gün
Güz yüzünü sürmüş bir suret
Ansızın arındı yıkandı yağmurdan
Ağustos sıcaklarını
Bir kaç ay öncesinde yangın yeri geceleri
Silip süpürdü günün bezginliklerini
Yakın zamandı
Kaybolup gitti bağbozumunda
Tarlalar çiçek bozuğu
Tangır elek tangır saç
Kargalar dadandı hasattan arta kalanı
Yağmurlar başladı
Güneşin korunu söndürmeye
Güz güllerini ıslattı
Ipıssız ıslanan yağmurlarsa
Islıklar çalınıyordu
Çıplak ağaçlarda
Kimsesiz evlerden gelen yansımalardan
Gelip geçen yolcu hanları gibi
Haraç kesiyordu gecelerden
Yamandı ateşin cürmü
Önüne katıp gitti her yer talan
Gökten bir damla su imren
Yansıması aynalarda
Koca bir evren
Kafa tutuyordu
Hesap sormadan
Ve nereye gittiğini bilmeden
Yağız at kişnemesinde gökyüzü
Acıları kucaklamış bir çocuk gibi bir kadın
Yalın ayak ilerliyordu patika yolda
Günün son seferini gidiyordu
Kara bir Tren
Mor menekşeler açmış tül perdesinin altında
Kuzey şimallerinde dağılıyordu kara bulutlar
Doludizgin taşıyordu kırık bir kalbi
Alıp götürsün diye
İstasyondaki son yolcuları
Güzün son yaprakları yalamıştı tarlaları
Yer yer ekinler çıkarmış yeşil saçlarını
Bulutlar gülüyor mu ağlıyor mu belli değil
Katlanınca ipek saçlı bir gün
Çerçevesinde çiçekler asılı bir duvar
Sarınca güneşi iki elin arasında bir dua
Benden daha yakın o gün tanrıya
Över gecelerini sürüp avuçlarına
Yıldızlar akar gece yarılarında
Elif vav mim ve bir sevda
Çekilince o ses la ilâhe illâllah
Hatmi çiçekleri doldurur renk bir ahenk
Laleler Ay çiçekleri secde eder
Başaklar büküp boyunlarını
Tanrısının önünde eğilip
Saf tutup dizilirler günü geldiğinde
Gecenin öteki yüzü karanlık
Ve bir yüzü nurdan daha aydınlık
Kıpkızıl bir şafağı iple çeker
Yırtık bir havanın şimşekleri çakar
Yağmurlardan önce su yamandır
Söndürür gökteki ateşleri gök gürültüleriyle
Ateşle suyun dansı başlar
Yıldırımlar çarmıha gerilir
Her birleşkede
Kaçacak delik arar insanoğlu
Kafası iki elin arasında
Bir saçak altı
Ortalık bayram yeri
Bir koşuşturma
Kuşlar palazlanır yüreklerinde
Gün yeniden bir doğan bir günle başlar
Her karanlıktan sonra aydınlanır
Güneş tarar kaşmir saçlarını
Havada bir doğurganlığın
Rahatlığı sarı çiçeklerle buluşur güneş
Beyaz pelerinli gökyüzü
Mavi gözleriyle göz kırpar
Öpüyorken mavi gökyüzünü güneş
Güz kaçamağında dürülünce bir gün
Kelebekler kadar kısa sürer ömür ve ölüm
Günün ellerinden kaçıp gider
Hüznü usandırır her kısa gün
Üç öğünün ikisi karanlıkta biri aydınlık
Kısa günler bağlanır uzun karanlık gecelere
Kış girdi kapının eşiğinde
Her evde kor ateş bir sevgili..
Nurten Ak Aygen
08.12.2014
5.0
100% (12)