1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
245
Okunma
Can çıkar bedenden, kalmaz dizde fer
Musalladan başlar meçhule sefer
Toprağa kazılır tek kişilik yer
Biten bir zamandır mezar taşları
Anlatır maziyi, anlatır dünü
Onca yaşayanlar nerdeler hani?
Sessizce konuşur eskiyle yeni
Gizemli romandır mezar taşları
Niceler terk etmiş köşkü sarayı
Mevla gerçek mekan kılmış burayı
Geride kalanlar bekler sırayı
Hüzünlü limandır mezar taşları
Dillerde dualar yürekler sükûn
Boğazlar düğümlü, duygular meftun
Telkin verilirken gönüller mahzun
Bir ince elemdir mezar taşları
Gelince son tayin bakılmaz yaşa
Dalarsın meçhule, bir sonsuz düşe
Yazarlar adını bir yassı taşa
Gözlerdeki nemdir mezar taşları
Sevabı, günahı sarar bir ak bez
Sonsuz yolculukta, yumuk bir çift göz
Kimi genç, ihtiyar, oğul ya da kız
Yüreklerde gamdır mezar taşları
Şu garip çobandı, şu ise ağa
Hepsi de yan yana girmiş toprağa
Ne mal mülk, ne rütbe yanına sığa
Hep aynı kıdemdir mezar taşları
Kiminin tahtada silinmiş ismi
Kiminin yaldızdan çizilmiş resmi
Bak aynı toprakta hepsinin cismi
Gerçeğe kademdir mezar taşları
Künyeler boyunda adı yazılı
Toprağa dikilmiş taşa kazılı
Huma Kuşu gibi gönlü sızılı
Maziye selamdır mezar taşları
Adım anıldıkça dolsun bir hüzün
Tükendi fitilim hatıram füzûn
İyiliğim varsa, başıma yazın
Bir kutlu kelamdır mezar taşları
Yaşayanlar yolcu, Dünya’ysa hancı
Orda misafirdir bu DEĞİRMENCİ
Sırasız çağrılır ihtiyar, genci
İbret-i alemdir mezar taşları
5.0
100% (3)