24
Yorum
50
Beğeni
0,0
Puan
3164
Okunma


sevdiklerimi hak ettikleri için
sevdiğimi nedensiz seviyorum
telaşım kendime öğrettiğim sabır
zaman herşeyi kanatır biliyorum
...
şimdi içime takıp nefesini
kendi sesinle bağırabilirim yalnızlığına
vakit
karaborsa bir hatıranın bulunmayışı
halbuki cüzdanımda bahar gibi sakladığım sensin
telaşıma ağır başlı şarkıları kattığım için
müziğin üçüncü sayfa gerçekleriyle
sözlerin yalanlarını kusuyorum yitikliğe
hep aynı u dönüşlü yalnızlık
üstümden geçip
daha doğrultamadan bilincimi
tekrar ezip geçiyor sensizliğimi
dilimde yamalı duran dışa vurum küfürlerin
aralarına serpişen tövbeler
beni günahın kitabına gömdü
duvar
gölgeleriyle dövüyor ruhumu
pencere uzakları vuruyor gözlerime
yıkılır mı cam çerçeve
girer mi içeri uzak
fotoğrafların üzerinde bir kelebeğin ömrü
bata çıka direniyorum ruhuna düşmemek için
ruhun uçurum
sonu yokluğun
bilmediğim bir alfabeyle
çok sesli şiirler okuyor rüzgar
kent tırnaklarını geçirip göğe
aşkın farklı yüzlerini çiziyor
anlaşılmaz resimlerin
ironik imgeleri hepsi
katıksız ayaz
ve öyküsüz betinlemeler çoğu
hani
yakarsın sıgarayı
karanlıkta çevirir
közle şekiller verirsin
hepsi birine alevlenmiş
hepsi şekil şekil közlenmiş aşka
en rezil yanımsın sen
düşkünlüğüm, kırılmışlığım
bir filmin figüranı gibi
yoksulluğumsun
mektuplar yağıyor sokaklara şimdi
boş sayfaların arınmış hali sevda
kalemlerin ucu harfsiz
ben sensiz
kent sensiz
aşk sensiz
yıkılmış sağanaklar toprağın koynuna
geriye ıslak hüzün
ve tarifsiz üşüme bırakmış
insansız kentin karanlığına
...