20
Yorum
39
Beğeni
4,9
Puan
2927
Okunma


Hüzün kanatları arş-ı alaya ulaşır mor kıyılarında şehrin…
Bir avuç toprağın diyeti yağmalanır soluksuz nefesinde
Ayaz geleceğin sancıları hipnoz olur yakasında düşüncelerin
Bir seronomi dizeleri doğar sahnesinde hayatın
Melankoli feraseti salınır yakomoz gözlerinde
Ayakların ucunda dokunur yarım yamalak şımarıklığı
Nedir bunca ayyuka çıkan çığlığı ölümün
Göz hanemin doksan dokuz sabır çeken tespihi
İntihar eden derimin renk körlüğü
Yakarır onca güçsüzlüğünde
Utanır ruhum
Kör bakar her dokunuş
Duyguları kan ter içinde ağlamaklı
Dokunsalar sanki uçacak
İşte son bakışta toprak oldu
Çekin ayaklarınızı nur kokan nefesinden şehrin
Biz masum düşler kurardık
Oyunlarımızda ateş yoktu
Koşardık bir uçurtma kanadında rengarenk
Ellerimiz gül kokardı
Oysa şimdi…
Barut kokar aydınlığı kaybolmuş şehrimiz
Karanlıkları deler acılar
Kuruyan bir yudum su tadında açlık
Namert ayak izleri dolanır kaldırımlarda
Apansız yok olur rüyalarımız
Çöl dağılır, toz duman karışır günden uzaklara
Kan ve hüzün bakar gözlerimiz
Yetiş kardeşlik bir avuç cennet kokan elleri tutmaya
Geç kalmadan
Öksüz olmadan
Yoksa bir gün gelir ölüm sizinde şehrinize,
NURCAN BİNGÖL
02/08/2014
Utanıyorum insan olduğumdan…
5.0
97% (38)
3.0
3% (1)