6
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
2279
Okunma

yüreğimin eşiğine
duvaksız üşümenle gelişin
aklımın balçık anılarından süzülüp
gözlerimin donmuş bakmalarına düştü
ben
binyıl önce aşksızlığa tecrit edilmiş
üstü başı paramparça bir soykırım
sen görmezden gelinmiş
külleriyle doğmuş
bir Anka kuşu
zaferle çıktığım
ölüm orucu ömrümden
saçlarının dağılışına asıyorum yaşayışı
gülümseyişinin kenarına
sere serpe uyumuş papatya sürüleri
baharı içen göğün
mavisiyle uyanacak ansızın
alnımın dağına birikmiş gözlerin
ilk bakmasıyla doğan güneşe
unutulmuş duyguların
hatırlanışını savuracak
aramızdaki ortak yalnızlığa
ve yan yana geldiğimiz
biz diye başlayan vakitte
ardımıza alıp çırılçıplak denizi
kentin
şımarık yanlarına düşüreceğiz gölgelerimizi
akvaryumdan çıkacak, özgürlüğe yasak balıklar
kafeslerinin demirlerini söküp, kanatlanacak kuşlar
emeğin o muhteşem ezgisini haykıracak karıncalar
ve prangası kırılacak bulutların
suların yanağında dans edecek yağmurun çocukları
hadi
yitik geçmişimi usumdan söken sevgili
bağdaş kurduğun huzurun sofrasına buyur et beni
avuçlarımda sevda ,tenimde duru bir soyunuş
karşına düşen yokluğun , varlığı olmaya geldim