5
Yorum
26
Beğeni
0,0
Puan
2824
Okunma

ah sesimde
kısaltmalı anlatımlar devşiriyorum
havan topu susmaların
dilimin kentlerine düştüğü anın
geride bıraktığı ölü kelimeleri
dişlerimin arasındaki boşluklara def ediyorum
derme çatma ruhum
birazdan kayıp ironilerin alfabesini çözer
şaşkınlığın kırk yerinden kırılmış ömrümün
tarifi manasız kalıntılarına diker harf ağaçlarını
önüm ardım beyaz sayfaların karalamalı dağınığı
ve üstüme çöken yalnızlığın buğusu sızar
gözlerimin perdesindeki gölgeli tütün griliğine
...
bazen hayat
kestane közünde puslu bir kış uykusu bulmaktır
üniversiteli bir kızın rehin kalmış uzaklarında
ki
özlem ağrılarını astığında iki duvar arası üşümesine
gözlerine doldurduğu palyaço gülümsemesi
yanılgılı bir susmayı dokundurur
dudaklarının arasındaki seni seviyorum ürpermesine
dolabına gizlediği belki bir masumiyettir
belkide irin sellere verdiği kitap arası bir portre
ayaklarının çıplaklığında gezdirdiği sesleri intiharı hatırlatır
koyu bir lacivert içimli gecede sessizce yudumlar
korkuyla cesaret travması bir uzun ağıtlı sevdayı
...
sürekli şark üslubuyla merhaba dediğim hecelere
parmaklarımın ucuna uyumuş çocukların nefesini bırakıyorum
iki farklı ırmağın tek bir suda birleşmesine doğaçlıyorum usumu
herkesin yaptığı gibi kar toplayan medcezirde
yüreğime dolanan kelimeleri
kalemin çıkrığında sarıyorum usulca
ve üniversiteli kızın rihter ölçekli voltaları kesiyor
dar alanda kavgaya tutuşan aşk deliliğini
sırtına vurduğu saçlarına
nemrut baharlı bir gün doğumu vurmuş
kenger biçmeli hasat tutulması ruhundan geçen trenler
ve yatağının altında
ıslak bir hikaye gibi zaruri duruyor resimler
uyan desem soluna sıkışmış penceresiz odalarla
aklının çatı katından açar eskimemiş rengiyle gözlerini
yanlışlıkla patlayan bir yolculuk düşse teninin beyaz gitmelerine
ve bir bilet bir otobüs bir sızı bir uçurum
bir kanıtsız suçluluk toplansa aklının gökyüzüne
ardından sağanak gelmeler , ardından nöbette aşk öpmeleri
koyu bir sancının abartısız ağrılarında düşmesi asfaltlara
bir üniversiteli kızın duygularında çarmığa gerilişi İsa’nın
ve vaftiz sonrası Meryem’in kucağına devrilişi ömrü
...
ah sesimde
yırtılan kavimler göç edercesine
şakır şakır ağladığım
bir uzun yalnızlıktır tasvir ettiğim
betimlemeler doğurduğum kadınsı çığlıklarda
yüzüme yüzüme çarpmış kağıtlarda yıkanıyorum
ve zaruri romatizma kasılmalı sözcüklere
bir ah yorgunluğuyla firar ediyorum ansızın
bir sürekli var oluştur
kayboluşun aralığından görmek hayatı
imgeler sağa sola zıplaşırken
üniversiteli kızın
mülteci cümlelerinde konaklamaktır geceleri
bir sürekli aşk susamaktır
ispatsız aşkın kurumuş dilinde
çatlayan susmayı ifşa edişi
birazdan ahir zaman bilgeliğiyle
açar krizantem uçurumlu
ahlat ben
sonrası saklanmış macerasıyla
ulu orta bana gelmesidir beklenenin
...
içime kaçan kadının
dilime değen sessizliğidir
tüm bu karalama koşturmalarım...!