0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1373
Okunma
yağmur çokgen ıslatıyor
ceketimde hesap cüzdanı kırışık
top oynuyor güneş arkadaşı denizle
burnumda çıkan yeşil
kandan kırmızılar yosuna
önemli uykular kalıyor dilimin ucunda
bana uy.
geride tamamlanamıyorsa söz uzatmamalı noktayı
sahne arkasında kendi damarlarını öpen kuklalar var
ölüleri taklit etmekten yorulan ses
kırık kalbini sarıyor
vücudunla kaynayacaksın beklerken
acırken korkmayacaksın, diyor usta su
nasıl da ağzıma sığıyor şampanya bacağı
kulaklarından çıkıyor askerler
vücudumla siliyorum kasığın yaralı kazalarından boşalmış lenfleri
buralarda hala öç için bekleyen çocuklar var
umut daha tükenmedi
onlar gibi korkup, uyuyamama sancıları değil bunlar
yatak sıcak, dikkat, arkamda deniz
hazırlanıyor bir gemi batmak için dünyanın beşinci katından
silahın mermilerinde alınterim olmalı
emniyet kilidinde yağı
kötü umurlar adına kökünden yakılmış ağacım
yağmurda kaçar mı akrepler
katlanabilirim buna. devşirildim. ruhtaki şarkıları susturdum
çizgi çekildi duaların her birine
’adına böylece’, özür dilerim
parmakuçlarım çekemiyor kalbinden kanı
vur rahmine gıdıklanmış şairlerin mısralarını
rüzgarda savulur çöp, koklayamazsın parçaları
geride kalanlar uğultuluyken, hele
öpüşür elleri üşüyenin
kafiye kalır
inanır insan, ’ahına böyle’, buna da alışır
dudaklarının kanı çekilirken geriye
hissetmediklerim kalıyor
aşk kelimeleri yorar karıncaları bile
anlat, şimdi görmeyen birisine denizi anlatmak gibi
içimdeki katilin adını anabilirim
ıslak kaldırımlarda çırılçıplak
ellerimle severim kedileri
saat üç olunca kapat gözlerini
trafik kazasında ölmüş annesinin kanını koklayandı bu kedi
hepimizi birden affetti
yağınız bayım, yağınız
nü turab her yanımız
5.0
100% (2)