1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1649
Okunma

Gürültüyü Duyan Var mı?
Gürültüyü duyan geliyor
Bir ışık yanıp sönüyor
Gönlü bol bir adam suçluyor ucuz bir sevinci
Okullar tatil edildiği için
On milyon öğrenci uyuyacak şimdi
Pazar günü ölülere emanet edildi çünkü
Şimdi yüzünün kıvrımlarından yola çıkarak
Yeni bir maceraya başlanabilir umudu
Kalbin ısrarıyla ayyuka çıkıyor
Renklerin lekesini silmek yine beyaza düşüyor
Biz evleri olan yalnızların derdindeyiz
Yani çok sosyetik kelimelerimizin çerçevelendiği
Değerli mutluluklar arıyoruz diyor kahpe bir şair
Sokağın hızlıları yerde bir duayı sürüklüyor
Elin gavuru mastürbasyon yapıyor
Kirlenen iyiliklerin ana avrat vitrine konulup
İşte niyetimiz bu gerçeklerdir diye susanlara
Kanıtları yok edilmiş matemlerin üzerinden
Daha yıl geçmeden asırlar tabutlanıyor
Her şey kaçıyor gürültünün olduğu gözlerine
Her şey iyi sayılacak sağlık selamet dilenecek
Ve senin ellerin elleri olmayan bir hükümlüye verilecek
Haklı bir cin-ayet işlesin de hükmünü hak etsin diye
Yeni bir gün sehpaya çıkarılıp hedefe konulacak
Bu mesafeden ölüm bile vurulur diyecek
Ölüm bile korkudan yeniden ölecek
Alnının çatından yediği kelimeyle
Ben şarkının içinde ima edilen tınlamayı sahiplenip
Kılı kırk yaran bir mutluluğu sıçratıp kanımdan
İşte o kelimeyi ağzımın mavzerinden ateşleyen olacağım
Diye suskun bağırıyor kendi içine
Gürültüyü duyan geliyor
Acının çığlığı kadar çığırtkan değil sanılıyor
Bir aşkın enine boyuna yazılıp çizildiği kağıdın
Kararlı bir el tarafından yırtılışı
İçinde ki kelimelerin canı yok
Gözü kulağı kalbi sesi soluğu yok sanılıyor
Kafası koparılarak idam edilenden farkı yokmuş gibi
İçinden akıp gelen kanın
Fışkırıp duvarlara sıçrayan şiir olamayacağı sanılıyor
Ah ölümden medet umarak ölmeyi murad edenle
İçinden fışkıracak şiir için aşkına ayrılık katanın
Derdidir aslında bu gürültünün sebebi
Şimdi ben geliyorum
Gürültünün son sahnesinde
Bir fısıltı gibi iniyorum yeryüzüne
Sağırın işiteceği körün göreceği menzile girdiğimde
Yani kalbin sustasından açılıp aklın sesiyle söylendiğimde
Dili damağı kurumuş her dün gibi değil ama
Ağzından tükrükler savurarak konuşan bir umut gibi de değil
Şuan bir neyin üflendiği soluğun içinden akarak
Ruhun resmedicisi renklerin en beyazını giyinip
Eli kılıç tutan gözleri ok atan bir cehdle
Bu münzeviliğin her yerine
Değecek bir tövbeyle
Ben geliyorum
Gürültüyü duyan var mı
Ben gelmişsem her şey yeniden başlar
Yaratılışı olurum cümle alemin sadağındaki harflerin
Gürültüyü duyan gelir
Arzdan arşa ne varsa içinde gelir
Gelmesi muhtemel olan mesela bir ayının ayaklarıyla
Kaba saba bir öfke gelir
Kaşığı dolsun da karnı doysun diye bir açın
Ebubekir sıfatında bir cömert gelir
Gelen gelir gelmeyen kendi bilir
Ama asla kendini bilemez
5.0
100% (4)