1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1886
Okunma

Kalem kırıldı
Yürek yen içinde kaldı...
Artık yokluğunda makyajı akmış fahişe gibi değersiz hayat!
Tek sığınağı toprak olan bir bedenin notları...
I.
Karıncanın ayak izlerinden daha sessiz çölleşirken kelimelerim
Yalınayak bir rüzgâr kelepçeliyor, dua narkozlarında açılan ellerimi
Siyah bir pazar gecesi, bir iç çekişlik nefesim varken yırtmacına Dünya’nın
Küflenmiş nikotin kokusu gibi oluyor,düşlerle kefenlenmiş ruhun azabı
En sevdiğim hücrelerime kadar doluyor korku dolu nazarlar
II
Azrail’in ihanetine kapıyorum gözlerimi
Ölülerin sustuğu bir mahşer düşlüyorum yalnızlığıma
Masallardan bile mutlu sonların silindiği
Başlangıcı bilinmeyen aşk öykülerinde arıyorum huzuru
Nefes almayı unutuyorum!
III
Acıyı ve hüznü gözlerine satan tarihimin
Etten ibaret benliğinde ruhsuz savuruyorum feryadımı
Kalbin ücra köşelerinde gizlediğim ikincil çoğul kişiliğimde
Sözlerinden kalan bütün yaralarım kanıyor
Başını dik tut heyhat!
IV.
Cümlelerimin dilsizliğinde gözlerime dokununca kalem
Geceye dudaklarımdan düşen umut iniltileri
Yüreğimi dilimlediğim sevdanın avlusunda yorgunlar
Hoyrat kullanılan zamanın kursağında kalmış bakir ağıtlarım
Sisli gecelerin rutubetli mahpusunda ahraz!
V.
Pimi çekilmiş gökyüzünün matem kokan cesedinde
Saçlarına düşürdüğüm bir yıldızın kanıyla tutunuyorum umuda
Cebimde duran kefenime sinmiş sen kokulu intiharın gölgesinde
Nadasa bıraktığın dudaklarımdan düşüyor geceye inanç
Bir çığlığa dönüyor susuşlarım!
VI.
Bir birini tamamlayamayan iki hayat gibiydik
Senin gözlerin ve benim kirpiklerim
Sen Dünya’na daha çok ben bulabilirsin
Ama ben dünyasına sığınamayacağım senden sonra
Acının tarihinin...
Kan ve kaleme and olsun ki
Yüzüne bakmayacağım ihtiyar küre
Sesimi duyma...
5.0
100% (12)