2
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
1193
Okunma
gezebileceğin bir yağmur
yanılıyorum kar yağmış kasabamıza
yıkılmış surlarıyla ve yükleriyle sevinçli dönen savaşçılar
gölgemiz yok bizim buzlar üstünde
çoktan kaybolmuş sevinçlerimiz yok bizim
bu ziyafete yer bulamamış fakirler kapıda içlerini kemiriyor
tıka basa ye ve uykunu bekle
duvarlar anımsamıyor bile hangimizin daha aç olduğunu
olsun şiirler yazdım size
ne çok şey oldu ne çok
güvercinler kondu penceremize
hepimizin bir hayali vardı
bilmiyorduk çocuklar ağladı ağaçları kestiler
susturdular ölü çatıları
gemilerimiz oldu uzaklarda demirlediğimiz
rüzgarlarımız oldu bizi bize götüren
şakacı bir deli ile bakıştık
muzip parmağını dayayıp dudağına
sus dedi bana
fırfırlı bir kuyruk taktı kendine
alay ederek çürümüşlüğe
kocaman kapıları ilk defa açtılar bu gün
güneş gelmiş buzlar erimiş
hepimizde yeni bir heyecan
kimi çemberini çeviriyor dünyanın
kimi eski penceresinde
itiraf ediyorum
omuzları gelişmiş bir topal gibi
değneğime yaslanıp koşuyorum
mutlu mutsuzluklar kadar uzağa
itiraf ediyorum
benim de aşklarım oldu.
5.0
100% (15)