1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
843
Okunma
önce bukle dedim
sonra mavi şal
parmaklarınızın arasında elleriniz
sonra ayaklarınız derken
sandalye karıştı söze
bence
ölüm o an saçlarınızla tutuğunuz bir fısıltı
aynı anda onca şeyi konuşurken
merak edip pencerelere koştun
sevimli bir kedi ve yalnızlığı
bir de uçak geçiyordu
deniz kustu yuttuklarını
vardılar
kum güzeli iskeletleriyle olmamışlığı yaşatan
kime değdi bilmiyorum
balıkçı çekti küreğini
özlemler içinde bir şair
dinledi yüreğini
sırtımızda yaralı suvariler
ortamızda bir ayna varmış gibi aynı yöne terk edilen
mavi kuşlar salındı gök yüzüne
bir daha sorduk
hangisi bizim
bizim
kalbimizdi
bulutlarıyla sandallara şarkı söyleyen çarmıh
habersiz bir ölü çıktı denizden
duyduklarına diz çökmüş insancıklar
ve korkularıyla çiçekleşen
martılar geçti içimizden
o düzlükte tek anımsamadığım kalabalıklar arasında
kendine sorular soran
boşluğun dinmeyen hafızası
söylendikçe bizim dansımızı resmediyorlar
hiç bozmadık çemberi
tanrılar öperken dudaklarımızdan.
5.0
100% (11)