10
Yorum
12
Beğeni
0,0
Puan
1839
Okunma

keskin bıçak bir poyrazın ağzında
yalçın dağlar kadar, dik duruşunuzu unutmadık
fırtınanın gözünü yoran
mavi gözlerinizdeki tılsımlı umut hâlâ mevcut
sevgiye açık yüreğinizden taşanlar
dilimizde destandır / u n u t t u r a m a z l a r
çünkü siz g e r ç e k s i n i z ATAM
yitti dinginliğimiz
gündüzü sevmiyor gece kuşları
korkuyorlar ışıktan
türk’ü çerkezi, kürdü, lâzı, boşnağı
bu aralar bir bütün değiliz
üzülmeyin bu kara günler de geçecek
elbet açılacak güneşin gözündeki alaca
bozkırlardan yeşile döneceğiz
cümle rüzgârları geçmişiz
elbet bu rüzgâr da dinecek
kardeşliğin katlolduğu zaman bitecek
eğilecek başları kör bakanların
karanlık ağızlarından dökülenleriyle
tarihin vicdanında yargılanacaklar
ve o zaman
yurt bahçelerinde beyaz güller açacak
dirhem dirhem lehimlediğiniz barış
vatan dediğimiz toprak /mirasınız/ bölünmeyecek
bedeli acıysa a cı
esaretse e s a r e t
ve de sabırla cesaret
her ne pahasına olursa olsun yaşayacak
tarihi kül etmeye kalkanlar
onun gazabından korksunlar!
kirlettiler ak yüzümüzü
sinmişliğimiz yok bizim yine de
gün gelecek vardiya bizde olacak
b a ğ ı ş l a n m a y a c a k l ar
b a ğ ı ş l a m a y a c a ğ ı z...
öfkesi uyanıkları
acıyı, ölümü, yarına dik durmayı
kafeslerden kurtulmayı sizden öğrendik
yatalak değiliz henüz
yaklaştıkça uzaklaşan gölgelerini görmeyenleri
g ö r ü y o r u z!
değişmeyen sözleriniz usumuzda asılı
atlarız her basamağı
geçilemedi Çanakkale
bir daha geri dönmeyecek zemherisi
sizden gayrı yok kimseye borcumuz!
her on kasımda artıyor yoksunluğumuz…
Hâdiye Kaptan
Tarihin vicdanında yargılanacak(ateş şarkısı)
Adnan Durmaz